HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (1)
Cumartesi, 17 Haziran 2017 00:00

HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (1)

(...dünden devam)

(Ey Muhammed,) Onların dedikle­rine sabret ve Rabbini övgü ile an: güneş doğmadan, bat­madan önce, Gecenin bir kısmında ve secdelerin arkasında O'nu tesbîh et. (Kaf: 34/39-40)

Hz. Peygamber'in uzleti

Hanımlarının dünyalık, refah, süs istemelerinden ve birbirle­rini kıskanmalarından ötürü baş gösteren huzursuzluktan sıkılan Peygam­ber (s.a.v.) bir ay onlara yaklaşmamaya yemîn edip onlardan ayrıldı. Evinin üstündeki bir odacıkta uzlete çekilen Peygamber, ibâdetle meşgul idi. Namazlara gitmiyor, ashâbıyla görüşmüyordu (Câmi‘u’l-beyân: 21/156). Bir gün zar zor müsâade alarak Peygamber’in yanına giren Hz. Ömer, gör­düklerini şöyle anlatmıştır:

“İçeri girdim, Allah’ın Elçisi’ne selâm verdim, baktım ki kendisi hurmadan yapılmış bir hasıra dayanmış, hasır böğründe iz yapmıştı. Altında hasırdan başka bir şey yoktu. Başının altında da içi hurma lifi ile doldurulmuş deri bir yastık vardı.

Oturdum, gözümü kaldırdım, eve baktım, gözüm şu üç şeyden başka bir şey görmedi: Deri bir kırba, birazcık arpa ve odanın kenarında (yahut ayaklarının ucunda) bir miktar selem yaprağı. Gözlerim yaşardı.

– Hattâb oğlu, niçin ağlıyorsun? dedi.

– Nasıl ağlamayayım, şu hasır senin böğründe iz yapmış, hazînelerin varken yanında şunlardan başka bir şey görmüyorum. Kisrâ ve Kayser ırmakların kenarında, meyveler içinde yaşıyor, sen Allah’ın Elçisi ve seçkini (böyle yaşıyorsun)! Allah’a du‘â et de ümmetinin yaşamını genişletsin. Allah’a tapmadıkları halde Allah Fâris’e ve Rûm’a bol bol vermiş.

Doğruldu:

– Sen kuşkuda mısın ey Hattâb oğlu, onlar ni‘metleri kendi­lerine dünyâda verilmiş bir kavimdir, dedi.

– Ey Allah’ın Elçisi, benim için Allah’tan af dile, dedim.” (Müslim, Talâk: b. 5, h. 31, 34; Ahkâmu’l-Kur’ân: 3/1507-1510)

Peygamber (s.a.v.), yumuşak huylu, güleç yüzlü idi. Sevindiği zaman yüzü ay gibi parlardı (Buhârî, Bed’u’l-halk, Sıfatu’n-Nebiyy).

Medîne’ye geldiklerinde Resûlullah’ın hizmetine verilen ve on yıl kendisine hizmet etmiş bulunan Hz. Enes diyor ki: “Hizmet etti­ğim süre içinde yaptığım hiçbir şey için ‘Niçin böyle yap­tın?’, ihmal ettiğim bir şey için de ‘Niçin yapmadın?’ demedi.” (Buhârî, Vasâyâ: 25; Tirmizî, Birr: 69)

Dul kadınları şefkatli bir koca, yetîmleri de merhametli bir baba gibi korurdu (el-Luma‘ fî’t-Tasavvuf: 134-140).

Kimseyi kırmamaya, incitmemeye özen gösteren Allah Re­sûlü, kaba söz söylemez, sövmez, la‘net okumazdı (Buhârî, Edeb: 38).

(devamı yarın..)