GÜNAH İŞLEME KORKUSU

Hocam merhaba,

Size mail yoluyla sorduğum sorulara aldığım cevaplar ile olsun, kitaplarınızın her cildinden aldığım bilgilerle olsun, size minnettarım. Öncelikle bunu belirtmek isterim. Çünkü İslamiyet’in aydın, faydalı ve akla mantığa dayalı şekliyle sizden, öğütlerinizden çok şey öğrendim. Daha önce de gusül ve taharet ile ilgili takıntılarıma ve vesveselere ilişkin iki kez tarafınıza soru sormuştum ve sizden aldığım yanıtlarla hayatımı daha rahat sürdürebilmekteyim.

Saygıdeğer hocam şu an öyle bir durumdayım ki, gün için de ağzımdan çıkacak her kelimeye, attığım adımda ayağımın altında nimet olup olmayacağı, karıncayı ezmiş olup olmayacağıma kadar aklımdan geçen bedenimle yaptığım tüm hareket ve düşünceleri taratarak yapıyorum. Çünkü aşırı derecede günah işleme korkusu taşıyorum. Biliyorum kulum ve hatalarım oluyor, olacak, ama en küçük bir günah işleme ihtimalini dahi sıfıra indirmek istiyorum ve bu benim hayatımı çok daraltıyor. Birisi hakkında düşündüğümü bile söyleyemiyorum. Bir şeyle ilgili ben hayatta yapmam falan diyemiyorum, büyük konuşmuş olmamak, onun kalbini kırmamak için. Ama bu benim hayat çemberinde ufkumu çok daraltıyor ve kendim olmamı engelliyor. Sürekli analiz peşindeyim kendimi. Ama resmin küçüğüne takılırken öyle çok yoruluyorum ki bazen maalesef belki de daha büyük günahlar işlemeye ramak kalıyo, isyana sürekliyo beni, Allah korusun. Sürekli tövbe hali içinde sürekli dua okuyorum, yoksa Rabbimin beni günah işlersem hemen cezalandıracağını düşünüyorum. Ne bu dünyamı ne öbür dünyamı yaşayabiliyorum. Çünkü abdestim, namazımı, başkasına hareketimi, kızdığımı, güldüğümü, bir şeyi yediğimde aldığım hazzı hepsini sorguluyorum. Bu konuda bana öğütler verebilirseniz çok sevinirim, saygılarımla…

Cevap: Kızım, insanın hatalı olduğunu düşünmesi ve sürekli tevbe halinde olması güzeldir. Ama sürekli günah duygusu içinde bulunmak ve bu yüzden Allah tarafından cezalandırılacağını düşünmek yanlıştır. Siz hayatınızı günahlardan tamamen sıfırlamak istediğinizi söylüyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. Peygamberler bile böyle bir şey düşünmemişlerdir. Bu düşünceniz sizde aşırı derecede benlik bulunduğunu da gösterir. Nefsinizi putlaştırmayın. Benlik duygusundan kurtulmak için benliğinizi bırakıp kendinizi Hak sevgisinde eritmeğe çalışın. Allah'ı sevin, vücudunuzu, yani benliğinizi aradan çıkarın. Çünkü gerçek varlık Hakk'ın varlığıdır. Senin varlığın görüntü varlıktır, Gerçek Varlık O'nun varlığıdır. Faniyi atıp Bâkîde kalmaya, O'nunla hemhal olmaya, O’nunla yaşamaya çalışın.  Bu noktaya ancak Hak sevgisiyle ulaşılabilir. Allah'ı öyle sevin ki gözünüzde O'nun lütfu ile kahrı bir olsun. "Lütfun da hoş, kahrın da hoş!" diyecek duruma gelin. Hz. Rabiye gibi olmaya çalışın. Allah aşkı, sevgisi Rabiye'de o kadar baskın idi ki ne cenneti, ne de cehennemi düşünüyordu. Tek hedefi Allah sevgisiydi. Diyordu ki: "İlâhî, eğer cehenneminden korktuğum için sana ibadet ediyorsam, beni cehennemine at. Eğer cennetini arzu ettiğim için sana ibadet ediyorsam beni cennetinden mahrum eyle.  Ama Rabbim, sırf senin rızanı, hoşnutluğunu kazanmak için, sırf senin için sana ibadet ediyorsam beni rızandan, sevginden mahrum bırakma!" 

İşte sen de böyle olmaya çalış. Bırak günah işleme duygularını. Kur'ân'ın yasaklarından kaç, bunlar belli şeylerdir. Yalan söyleme, haram yeme, kimsenin aleyhine çalışma. Dürüst ol. Ama sürekli içini günah düşüncesiyle daraltma. İslâm dini zor değil, kolaydır. "Din kolaylıktır" "Allah kulları için çetinliği değil, kolaylığı ister!" Hayatı kolaylaştırmak için gelmiş olan dini, hayatı zorlaştırma aracı yapma!  Kur'ân ölçülerine göre yaşa, rahat edersin. Allah gönlüne huzur versin.