NAMAZ VAKİTLERİ (1)
Pazar, 02 Nisan 2017 00:00

NAMAZ VAKİTLERİ  (1)

Hocam Selamun Aleyküm...

..Namaz vakitlerinden özellikle gece ortası namazını tam olarak hangi saat aralığında eda etmek lazım. Sabah namazını güneş doğmadan önce, akşam namazını güneş battıktan sonra kılarız. Peki, gece ortası namazını hangi saatte kılmalıyız...Gece namazını en az iki rekât mı kılmalıyım yoksa kaç rekât olmalı hocam? Allah’a emanet olunuz. Saygılarımla...

Cevap: Saat 12’den 5,5’a kadar kılacağınız namaz gece namazıdır. En makbulü gecenin tam ortasında, yani 2-4 arasında kılmaktır. Bu vakit seher vaktidir. Bu vakitte kılınacak namaza melekler tanık olur. Melekler dahi bu vakitteki namazda bulunurlar. İsra Suresini 78-79. Âyetlerinin tefsirine bakalım:

“78 - Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'ân'ın(ı, uzunca Kur'ân okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'ân (okuması) görülecek şeydir. 79- Ayrıca sana özgü olarak gecenin bir kısmında da Kur'ân oku(yup namaz kıl)mak üzere uyan! Rabbinin seni güzel bir makama ulaştırması umulur.”

78-79’ncu âyetlerde yüce Allah, Peygamber(s.a.v.)e, güneşin sarkmasından gecenin karanlığına değin ve bir de tan yeri ağarırken namaz kılmasını emrediyor; sabah vakti kılınan namazda okunan Kur'ân'ın, melekler tarafından tanıklık edilen bir ibâdet olduğunu bildiriyor. Gecenin bir kısmında da uyanıp kendisine özgü bir nafile olarak namaz kılmasını, bu suretle Allah'ın, kendisini makâm-i mahmûda (yüce bir mevkie) ulaştırabileceğini haber veriyor.

 

Dulûku'ş-Şems: Güneşin eğilmesi, kayması demektir. Güneşin eğil­mesi iki anlama gelebilir: Ufkun altına doğru sarkması; günün ortasında göğün orta noktasından sağa kayması. Birinci anlamda dulûku'ş-şems akşam vaktini belirler. Hz. Alî, Abdullah bn Mes'ûd, Saîd ibn Cübeyr, Neha'î, Mukatil, Dahhâk ve Süddî bu görüştedirler. İkinci anlamda du­lûku'ş-şems öğle vaktini belirler. İbn Abbâs, İbn Ömer, Câbir, Atâ, Ka­tâde, Mücâhid ve Hasen bu görüştedirler. Maamâfîh İbn Abbâs ile Mü­câhid'in birinci görüşte olduklarına dair de rivayet vardır (Câmi'u'l-beyân: 15/134-136).

Gerçi iki anlam muhtemel görünmekle beraber bize göre birinci anlam daha kuvvetlidir, dulûku'ş-şems ile kasdedilen akşam vaktidir. Çünkü: وَ أَقِمِ الصَّلـٰـوةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ الَّيْل : Gündüzün iki ucunda ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl!" (Hûd Sûresi: 114) âyetinde gündüzün iki ucunda ve gecenin, gündüze yakın saatinde veya diğer kırâete göre saatlerinde namaz kılınması emredilmiştir. Burada da güneşin sarktığı, yani battığı zaman, tan yeri ağardığı zaman ve gecenin bir kısmında namaz kılınması emredilmektedir. Çünkü ğasak: ortalık karardığı zaman, gecenin ilk sâatleri demektir ki Hûd Sûresindeki zulefen veya zulfen kelimesiyle belirtilen vakittir. Bu, yatsı vaktine tekabül eder. Hûd Sûresindeki 114’ncü âyetin emriyle, bu âyetin emri aynıdır. Orada da burada da aynı zamanlarda namaz kılınması emredilmiştir. Ancak Kur'ân'ın genel üslûbu uyarınca aynı anlam, değişik üslûpla ve eş anlamlı kelimelerle belirtilmiştir. Bundan dolayı öğle, ikindi namazlarının bu âyetle farz olduğunu söylemek zoraki bir te'vildir. Âyette emredilen namazlar: Akşam, sabah ve bir de gecenin bir kısmında kılınan namazdır.

 (devamı yarın..)