DİNLERE İNANMAYAN PEYGAMBERLERİ YALANCI SANAN BİR ZA­VALLI

Sayın Süleyman Ateş, sizin Kuran tefsirinizden çok şey öğrendim. Sizin Kuran mealinizde hangi ayetin hangi sebepten doğduğunu açıkça yazıyorsunuz. Siz yüzde 1 rastlanan Kuran tefsircisiniz. 

Diğer Kuran tefsircileri, yüzde 98'i, aralarında Nuri Yılmaz ve Elmalılı Hamdi'nin de bulunduğu tefsirciler doğruyu, insanlar dinden soğumasın diye yazmıyorlar. İlk önce bundan dolayı size teşekkür ederim.

Ben dinlerin düşmanıyım. Bütün dinler yalan üzerine kurulmuştur. Dünyanın en büyük yalanının vahiy yalanı olduğunu söylüyorum. İn­san­ların Allah'a olan ihtiyacından dinler doğmuştur.

Ben sadece Allah'a, yani bir Tanrı kuvvetine ve onun kitabının da DOĞA olduğuna inanan bir kimseyim. Ateistlerden farkım, ilk hücrenin canlılaşmasında, bir Tanrı kuvvetinin tesiriyle olmuş ve hücrenin içerisine üremeyi teşvik etmek için o hoş haz hissi bir Tanrı kuvveti tarafından yerleştirilmiş olduğuna ve evrim yolu ile günümüze gelindiği kanaa­tindeyim.

Alevilerden farkım ise, tabii sinsileşmemiş hakiki Alevilerden bahsediyorum. Onlar Allah’ı doğanın bir parçası olarak anımsarlar, ben ise Allah doğayı da var eden bir Tanrı kuvvetidir. Fezada birçok yıldızlar var, bizlerden çok önceleri bazı medeniyetler bizim Tanrı kuvvetimiz olabilir. Bizde, insanlarda organik ölümsüz olan ruhun insan yaşamında olgun­laşması, belki de bu ruhlar onların ham maddesi olabilir.Şunu da yazmadan edemeyeceğim. Ben Sünni Müslüman bir ailede doğdum. 16 yaşımda va­hiynin ne olduğunu araştırmaya başladım. Türkçe sözlükte vahiy­nin karşılığı, içine dogma olarak yazmaktaydı. Buna inanmadım, araştır­dım.

Kuran'a gelince, daha 1400 sene önce adam bağırıyor. Ey Mu­hammed, sen lafları, ordan burdan bulup, uyduruyorsun sonra bize bana vahiy geldi diye yalan söylüyorsun diyor. 

Kuran Araf Suresi, 203 nolu Ayet. Adam neden böyle bağırıyor? Zira Kuran Araf Suresi 163 nolu Ayette, Akabe körfezi. Deniz kenarındaki Eyle kasabası halkı Yahudi inancında. Cumartesi günleri haftalık tatil günü olduğu için, topluca deniz kenarına balık tutmaya gidiyorlar ve bu izdihama sebep oluyor. Bunu önlemek için bu kasaba halkına cumartesi günleri balık tutma yasağı geliyor. Hz. Muhammed bunun üzerine 'ben sa­dece bana vahiy olanları halka bildiririm diyor'.

Kuran Araf Suresi 176 nolu Ayette Allah hemen kim bizim Ayet­lerimizi yalanlar, onlar dili dışarıya sarkmış, devamlı hırlayan, ağzından salyalar akan köpekler gibidirler, üzerine gitsen de hırlarlar, gitmesen de diyor. Allah böyle demez, bunun için Kuran Hz.  Mu­hammed'in ihtiyaca göre uydurduğu Ayetlere inanılması için bu Ayetler Allah’ın vahisi diye söylüyor.

Size gelince, siz üstün akıllı bir bilim adamısınız. Yanlış bir yola, teoloji öğrenmeye sapmışsınız. Geri dönüş yolu olmadığı gibi mecburen yolunuza devam ediyorsunuz.

Saygılarımla. Şen ve esen kalın...

Cevap: Siz en büyük düşünürlerin, Goethe'nin, Voltaire'in Tols­toy'un hayran kaldığı Hz. Muhammed'e bir uydurmacı, yalancı diyecek kadar pervasız sözler söylüyorsunuz. Ben bilim adamıyım. Beni bu yo­la yönlen­diren Kur'ân'dır. Kur'ân bir insan uydurması değil, Meleğin vah­yidir. Siz beni yanlış yola girmiş bir bilim adamı görüyorsunuz. Merak etmeyin girdiğim yol Kur'ân yolu, en doğru yoldur. Kurtuluş yolu­dur. Sizin de bu yola gelip ebedi kurtuluşa ermenizi dilerim. Çünkü girdiğiniz yol sizin akıbetinizi berbat eder. Saptırıcı düşünceleri bırakıp Hakka teslim olma yoluna gelmeniz dileğimle.  

(devamı yarın..)