Cuma sohbeti - birkac soru
Pazartesi, 31 Ekim 2011 00:00

Cuma sohbeti - birkac soru

Muhterem Hocam, evvela selamlarımı sunar Allahtan sağlıklı bir ömür dilerim. Size bugünkü cuma namazını anlatarak sorularıma başlayacağım. Kapalı bir mekânda cuma namazını kılıyoruz. Müezzin ezanı okuyor Cumanın sünneti kılınıyor, ondan sonra Hoca efendi merasimlerle Hutbeye çıkıyor, orada ne için olduğunu anlamadığım 2’inci ezan okunuyor. Hoca uzun bir hutbeden sonra aşağı iniyor ve kaamet getirilerek namaza başlanıyor.

Birinci sorum:

Vatandaşlar evinde hatim indiriyor, ondan sonra hocaya söyleyip cuma namazından önce 5 dakika kadar hatim duası yapılıyor - benim bildiğim ibadet de gizli, kabahat da...

Hatmimi evimde indirdim ise duamı da kendim yaparım ve Allah’tan da niyazlarda bulunurum - bunu bu kadar ön plana getirmek doğru mu, hatta cemaatin vakti alındığı için ters bir davranış değil mi? Peygamberimizin böyle bir uygulaması var mı idi?

Ä°kinci sorum:

Son zamanlarda herkes camii yaptırmak için büyük faaliyet içine girdi, benim camiye karşı olduğumu zannetmeyin, ama okulların ve hastanelerin eksikliği hissedilirken, aynı mahallede iki, üç camiye gerek olmadığı fikrindeyim. Hatta çoğu camiiler cemaat bulamadığı için çok üzücü durumda - tabii bir mahallenin cemaati iki veya üç camiye bölünürse, olacağı budur.

Ayrıca en mühimi, camiinin içinde torba ile para topluyorlar (ve paranın kullanımı hakkında hiçbir açıklama yapılmıyor !). Böyle bir uygulamaya Türkiye’de daha hiç şahit olmadım – Avrupa’da niye bu kadar yaygın? Ne için bunun önüne geçilemiyor?

Tekrar yanlış anlaşılmasın: elbette camilerin giderleri de var, ama tabiî ki gelirleri de (misal olarak camii binasında kirada olan dükkânlar). Birincisi, gelir ve giderlerin tamamıyla açıklanması, cemaatin aklında oluşan büyük soru işaretlerini yok eder, ikincisi, cemaati (bilhassa cuma günleri) namazdan evvel sıra sıra para torbası ile dolaşarak adeta şantaj etmeleri son derece rahatsız ediyor. Durumu kötü olan arkadaşlar çok zor durumda kalıp mahcup oluyorlar misal olarak.

Tabiî ki camilerin yazdığım kira gelirlerinin üzerinde daha ayrıntılı gelir kaynakları var, mesela hac organizasyonu, umre, kurban gibi gelirler. Detaylarını bilmiyorum, ama tahminime göre Avrupa birliğinden "entegrasyon" konusunda da kolaylıklar yaratılıyor (vergi düşürülmesi vs.), belki de gençliği iyi yöneltme konusunda para yardımı bile mümkün.

Üçüncü sorum:

Ezandan sonra bir dua yapılıyor, bu duada peygamberimize salat-ü selam getiriliyor. Onun zamanında böyle bir uygulama var mıydı? Ben Peygamberimizin kendisine övgüler ettirdiğine inanmıyorum.

Bu mevzularda beni aydınlatırsanız ben de belki yüzlerce insani aydınlatacağım, bu sayede hem siz, hem ben sevap kazanmış olacağız İnşallah. Selam ve saygılarımla. Raci T.

Cevap: Sorularınızın cevabı zaten kendi içinde var. Benim ekleyeceğim bir şey yok. Düşüncenizde haklısınız ama maalesef her konuda olduğu gibi din işinde de rant ve öne çıkma, kendini gösterme ön plana çıkmaya başladı. Ne deseniz yararsız. Çünkü bu halk bildiğinden vazgeçmez. O ille hatim okuduğunu halka ilan edecek. Öyle olunca Allah'ın daha çok kabul edeceğini sanıyor. Öyle şartlandırılmışlar bir kere.

Peygamberimiz ve arkadaşları, hiç hatim duâsı diye bir duâ yapmadılar. Asırlar geçtikçe hatim duâsı uygulaması yayıldı topluma; özellikle Türk halkına. Uzun süre kaldığım Arabistan’da böyle bir uygulamaya rastlamadım. Çünkü onlar bid’atlere karşıdırlar. Bu yüzdendir ki her Kur’ân okunuşunu Fatiha ile kapatmayı da kabul etmezler. Gerçekten Kur’ân okumayı Fatiha ile kapatmanın bir anlamı yoktur. Ama insanları alışkanlıklarından vazgeçirmek kolay değildir.

Ezandan sonra yapılacağı öğütlenen o dualar, en sağlam denilen hadis kitaplarında var ama ben de Peygamber'in kendisine böyle dua ettirilmesini öğütlediği ve hele kendi kendisine salât ve selam okuduğu kanısında değilim. Zaten bundan 30 40 yıl önce camilerde böyle dua edilmezdi. Bilen içinden dua eder veya etmezdi. Yani böyle yaygın bir gelenek yoktu. Ama şimdi bunu sanki ezanın gereğiymiş gibi müezzinler komutla yaptırmaya başladılar. Bid'at üzerine bid'at. Her gün dine yeni bid'atler yani uydurma katmalar ekleniyor.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ