KUR'ÂN-I KERİM'DE NAMAZ KAÇ VAKİTTİR? 

Sayın Prof. Dr. Suleyman Ates öncelikle selamün aleyküm.

Ben İslam dinini tam anlamıyla ve doğru bir şekilde anlayıp doğru bir şekilde yaşamaya çalışan bir hukuk fakültesi öğrencisiyim. Namaz vakitlerinin 3 ya da 5 olması araştırdığım konulardan sadece bir tanesi. Bu konuda sitenizde yazdığınız yazıya ulaşamadım fakat cevap verirsiniz düşüncesiyle mail atmaya karar verdim. Okuduğum birkaç fetva birkaç tanınmış hoca videosunda namazın 3 vakit olduğunu reddediyorlar ve bunu çeşitli kanıtlarla açıklıyorlar Arapçanın dil yapısı olsun 114. Ayetin yorum şekli olsun bu konu üzerinde ciddi manada duracağım sizden de açıklayıcı bir cevap veriyorum kariyerinize ve bilgilerinize saygılıyım. Teşekkürler...

Cevap: Kur'ân-ı Kerim'de namaz için üç vakit belirlenmiştir. İsra Suresinin 78-79. Âyetleri ki mealen şöyledir: “Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin karar­masına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'ân'ın(ı, uzunca Kur'ân okunan sa­bah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'ân (okuması) görülecek şeydir. Ayrıca sana özgü olarak gecenin bir kısmında da Kur’ân oku(yup namaz kıl)mak üzere uyan! Rabbinin seni güzel bir makama ulaştırması umulur.” İsra Suresinden sonra inmiş olan Hud Suresinin 114. Âyetinde de: "Gündüzün iki tarafında sabah; akşam ve geceye yakın sâ‘atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler; kötülükleri giderir. Bu; ibret alanlara bir öğüttür.”

Bu âyetlerde üç vakitte namaz kılınması emredilmiştir: Gündüzün iki ucu ve gecenin bir kısmı. Kur'ân'da belirlenen namaz vakitleri bunlardır. Bazı yorumcular Kur’ân’da Allah’ın teşbih edilmesini emreden âyetleri namaz şeklinde yorumlayarak Kur’ân’da beş vakit namazın emredildiğini söylerler. Ama bu yorum doğru değildir. Çünkü teşbih “Subhanallah…” gibi çeşitli lafızlarla Allah’ı anmaktır. Namaz da Allah’ı anmaktır ama namazın belli öğeleri vardır. Onda Allah’ı anma yanında ayakta durma, saygı için eğilme, secdeye gitme ve çeşitli dualar vardır. Tesbih namaz demek değildir. Tesbihi namaz şeklinde yorumlamak yanlıştır çarpıtmadır. Kaf Suresinde: “Gecenin bir kısmında ve secde arkalarında O'nu tesbîh et.” (âyet: 40) buyurulmaktadır. Şimdi burada secdenin arkalarında tesbih et demek, namaz kıl, demek midir? Secde zaten namazın bir rüknü olduğuna göre artık “secdenin ardından namaz kıl” demenin bir anlamı olur mu? Sağduyu ile düşünüp doğru hüküm vermek gerekir.  

Asıl ibadet zamanı gece vakitleridir. Gündüz ise çalışma zamanıdır. İşte Kurân şöyle buyuruyor: “1- Ey örtüsüne bürünen, 2- Geceleyin kalk (namaz kıl); yalnız gecenin birazında (uyu). 3- Gecenin yarısında (kalk) yahut bundan biraz eksilt. 4- Veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku. 5- Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. 6- Gerçekten gece kalk(ıp ibâdet et)mek daha oturaklı ve (geceleyin) söz (du‘â) daha etkilidir. 7- Çünkü gündüz, senin uzun süre uğraşacağın şeyler vardır.” (Müzzemmil: 1-7), Nebe’ Suresinde de gündüzün çalışma zamanı yapıldığı vurgulanmaktadır: “Gündüzü de geçim zamanı yaptık.” (Nebe’:11)

Ancak Peygamberimiz, gündüzün öğle ve ikindi vakitlerinde de ashabına namaz kıldırmıştır. Bu husus da büyük bir sahabe çoğunluğu tarafından aktarılmış; Dört Halife ve ondan sonraki dönemlerde böyle uygulanmıştır. Böylece namaz sayısı beştir ama Kur'ân'da namaz için belirlenen vakitler üçtür. Geniş bilgi için "Soru ve Cevaplarla İslâm" adlı eserimi okumalısınız.