AHİRETTE CİNSİYET DEĞİŞİR Mİ? (3)
Cuma, 09 Aralık 2016 00:00

AHİRETTE CİNSİYET DEĞİŞİR Mİ? (3)

(...dünden devam)

Biz onları bâkireler, yaşıt sevgililer kıldık". Dünyâda iken bu kadınların bakireliği gitmiş, çoğu çocuk yapmış, letâfetleri gitmiş idi. “Biz onları yeniden yaratınca bâkire, urub ve etrâb yaptık.”

Urub: arûb'un çoğuludur. Arûb, kocasına sevgili olan, kocasına aşık kadın demektir. Tirb'in çoğulu olan etrâb ise taze, yaşıt, kocalarıyla aynı yaşta kızlar demektir. Bu cennet kadınlarının, otuz üç yaşında olacakları rivayet edilir. Tirmizî'nin rivayet ettiği bir hadise göre cennet halkı tüysüz, otuz üç yaşında en güçlü çağlarında olacaklardır.

Bu ifadelerden mü'minlere verilecek eşlerin, kendilerine yaşıt, taze dilberler olacağı anlaşılmaktadır. Daha doğrusu mü'minler, âhirette birer genç delikanlı, eşleri de birer huri olur. Gerçeği Allah bilir. Enes ibn Mâlik şöyle demiştir: "Allah'ın Elçisi (sav): (Biz onları yeniden bir güzel inşa etmişizdir) âyetini okuyup şöyle buyurdu. Onlar dünyâda umşâ, rumsâ (gözünün feri gitmiş, gözü çapaklı) ihtiyâr kadınlar iken biz onları yeniden yarattık" (Tirmizî, Tefsîr, Sûre: 56: İbn Kesîr, Tefsîr: 4/292).

Seleme ibn Yezîd'in rivayetine göre de Peygamber (sav): "Biz onları bir güzel inşâ etmişizdir"  âyetinde "Onlar dünyâdaki dul kadınlar idi" buyurmuştur.

Hz. Peygamber'in huzuruna bir ihtiyar kadın (ki kendi halasıdır) gelmiş:

— Ey Allah'ın Elçisi, Allah'a duâ et, beni cennete soksun, demiş.

Peygamber (sav):

— Ey falanın annesi, cennete ihtiyar kadın girmez, demiş.

Kadın ağlayarak dönünce Peygamber (sav):

— Ona söyleyin, kadın cennete girerken ihtiyar olmayacak; çünkü Allah: "Biz onları bir güzel inşâ etmişiz, onları bâkireler yapmışızdır" buyuruyor, demiş." (Tirmîzî, Şemâil; İbn Kesîr, Tefsîr: 4/292)

Ebu'l-Kasim et-Taberânî de Ümmü Seleme'den, uruben etrâben'in, dünyâdaki kadınların yeniden yaratılışı olduğunu bildiren uzun bir hadis rivayet etmiştir (İbn Kesîr, Tefsîr: 4/292).

Kadî Beydâvî şöyle diyor: "Bir hadise göre cennetteki kadınlar, dünyâ kadınlarıdır. Dünyâda ihtiyarlayan, kocayan kadınlar, orada terü tâze kızlar haline getirileceklerdir. Kocaları her vardıklarında onları bâkire bulacaklardır.” (Envâru't-Tenzîl: 2/491)

***