KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI (MODERNİZM) (7)
Pazar, 27 Kasım 2016 00:00

KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI (MODERNİZM) (7)

(...dünden devam)

D) İslâm’ın liberal niteliği (Din ve Vicdan Özgürlüğü):

Vahiyle belirlenen imân ve dinin değişmez elemanları dışında İslâm, akla ve düşünceye sınır koymaz. Muhammed Abduh, Reşîd Rızâ ve Abdu’l-Hamîd ibn Bâdîs tarafından vurgulanmış olan bu görüşün ayrıntılarına girilmeyecektir. Kur’ân hem vicdâna hem akla yer verir, yalnız imanla değil, akıl ile de gerçeğe ulaşılmasını ister. Kur’ân, sadece akılla ulaşılamayacak gayb alanında aklı sınırlar ve insanı bu konuda kaçınılmaz hatâlara düşmekten, Allah’a yaraşmayan sıfatlar vermekten meneder.

Yenilikçiler, sık sık İslâm’ın akla ne büyük önem verdiğini vurgularlar (İbn Bâdîs, Şihâb,Mart1931,s.78),“Andolsun biz,Âdem oğullarına çok ikrâm ettik: onları karada ve denizde (hayvanlar ve taşıtlar üzerinde) taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” (İsrâ: 50/70. âyeti münasebetiyle).

Akıl, yalnız başına inanç ve vahiyle bilinecek gayb alanında gerçeğe ulaşamaz. Akılla kasıt da keyfî arzu ve hevesin üstünde olan düşünce yetisi(sağduyu)dur.

İman ve akıl tartışmasında modern düşüncenin Selef doktriniyle bağdaşır biçimde kullanılması gerekir. Serbest akıl, yalnız ve ancak vahiyle belirlenecek inanç konularına girerse inanca keyfî düşünceler karışabilir ve sağlam imanı bozar (Bkz. Tefsîr: 5/416).

Yalnız şurasını da belirtmek gerekir ki Yenilikçiler, teolojik ve felsefî konulara fazla ilgi göstermemişlerdir.

Onlar, insanı düşünceye, kendisini çevreleyen eşyâyı anlamaya, kanıtla hareket etmeye ve bilime yönelten âyetler üzerinde çok durmuşlardır.

Yenilik çağrısında bilgiye büyük değer verilir. Allah vergisi olan akıl sayesinde insan hatâlı inançtan kurtulup doğru inanca varabilir ve aklını kullanarak doğaya egemenliğini artırabilir, doğanın olanaklarından daha çok  yararlanabilir, maddî ve mânevî mutluluğa erişebilir.

E) Dîn ve şerîat olarak İslâm, önceki dinlerin ileri bir versiyonudur (Tefsîr: 11/208-288).

Bütün İlâhî dinlerin özü İslâm'dan, yani Allah'a kulluktan ibarettir. Bütün peygamberler insanlığa İslâm'ı, yani Allah'a kul olmayı öğütlemişterdir: "Allah'tan korkun ve O'na itaat edin!"

***

YARIN :OSMANLI DÖNEMİNDE YENİLİKÇİLİK AKIMI