KADININ KENDİSİNİ HİBE ETMESİ SORUNU (2)
Perşembe, 06 Ekim 2016 00:00

KADININ KENDİSİNİ HİBE ETMESİ SORUNU (2)

(...dünden devam)

Gayet normal karşılanırdı. Nitekim Hz. Alî’nin kardeşi Ca’fer Mu’ta’da şehid düşünce onun dul kalan karısıyla Hz. Ebubekir evlenmiş, Ebubekir’in vefatı üzerine de Hz. Alî, Ebubekir’den dul kalan bu kadınla evlenmiştir. Keza Peygamber, sevdiği arkadaşı Ebu Seleme Uhud’da şehid düşünce onun çocuklarına sahibol­mak için karısı Ümmü Seleme ile evlenmiştir. Hz. Peygamber’in Zeynep ile evlenmesi, eski kocası Zeyd’i asla gücendirmemişti. Çünkü bu uygulama gayet normaldi. Hz. Ömer gelen ganimet mallarını paylaştırırken Zeyd’in oğlu Üsame’ye, kendi oğlundan daha çok pay verince oğlu Abdullah buna itiraz etmiş; Hz. Ömer Abdullah’ın itirazına şöyle cevap vermiştir: “Evet, Üsame’ye daha çok pay verdim. Çünkü Allah’ın Elçisi, onu senden; onun babasını da senin babandan daha çok severdi.”

Hz. Peygamber (sav.), halasının kızı olan Zeyneb'i Zeyd'e almak istediği zaman Zeyneb'in ne kendisi, ne de annesi ve kardeşi buna razı olmamışlardı. Toplumda sınıflaşmaları kaldırmak ve insanları eşit yapmak isteyen Peygamber(sav.)in ısrarı üzerine bu evlenmeye boyun eğmişlerdi. Fakat sert mizaçlı olan Zeyneb, kendisini kocasından şerefli görüyor ve sözleriyle onu incitiyordu. Kocasıyla bir yıl veya biraz daha fazla beraber yaşadılar ama geçinemiyorlardı. Karısının övünmesinden, kırıcı sözlerinden rahatsız olan Zeyd, onun davranışlarından Hz. Peygamber'e yakınıyordu. Geçimsizlik gittikçe büyümüş, çekilmez bir durum almıştı. Ahzâb: 37’nci âyetin bağlamından, Zeyd'in Peygamber'e, karısını boşamak istediğini söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekten de Peygamber, huzursuzluktan kurtulmak için bu iki gencin birbirinde ayrılmasından başka çare olmadığını düşünüyor, fakat birden bire âilenin yıkılmaması için de Zeyd'e: "Karını yanında tut, Allah'tan kork" diyordu.

Kendi emriyle Zeyd ile evlenmekle mutsuzluk içine giren Zeyneb'in ve âilesinin daha perişan olmaması için de Zeyd'den ayrıldıktan sonra onunla evlenmeyi içinden geçiriyordu. Böylece toplumda eskiden beri süregelen ve birçok zorluğa sebebolan evlâtlığın karısiyle evlenme yasağı da ortadan kalkacaktı. Peygamber böyle düşünüyordu ama kendi evlâtlığının karısıyle evlenmesini, toplumun birden bire hazm edemeyeceğini de düşündüğü için bu fikrini açığa vuramıyordu. Onun için karısını boşamak istediğini söyleyen Zeyd'e: "Karını yanında tut, Allah'tan kork!" demişti. İşte Ahzab 37’nci âyette Peygamber'in böyle düşündüğü, fakat insanlardan çekindiği için bu düşüncesini açıkça söyleyemediği anlatılır. Ama bu olay, Allah'ın takdiri ile ve O'nun hikmeti uyarınca meydana gelmiştir.

(devamı yarın..)