HALK HİKÂYEYİ, HURAFEYİ SEVİYOR
Cumartesi, 03 Eylül 2016 00:00

HALK HİKÂYEYİ, HURAFEYİ SEVİYOR*

Muhterem Hocam! Saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum sizleri. Daha önceleri de bir konu ile ilgili sorumun cevabını E-Mail olarak cevapladıktan sonra, ayrıca Gazetenizde de yazdınız. Basit gibi görünen konulara bile ışık tutmayı görev olarak kabûl edip, ilim erbabı olmanın sorumluluğunu taşımakta örnek oluyorsunuz. Teşekkür ediyorum.

Şüphem yok ki, çok sayıda okuyucunuz sizlerden hayli istifade etmekteler. Fakaaaat....! Gelelim şimdi çevremizdeki Din tahripçilerine...Beni bağışlayın Hocam, böyle bir kelimeyi bile söylemekten hayâ ederim yalınız Takvim yapraklarından bir şeyler okuyup da, ömrünü ilme harcamış, yazdıkları eserlerden bir kütüphane oluşabilecek olan ayrıca, ilminde ehliyet sahibi olup unvan hak eden değerlerimize dil uzatıp tenkit etmeye kalkışan (ebcet hocaları)na diyecek söz bulamıyorum.

Artık size soru sormuyorum çünkü, her sormak istediğim sorunun cevabını yazılarınızda buluyorum. Hem de beklediğim cevapları buluyorum. Kaynağından pırıl, pırıl çıkıp yol aldıkça bulandırılmaya çalışılan güzel dinimiz, halâ aynı taarruza uğramaktan kurtulamadı. Hiçbir şey bilmeden, Mezhep ve Tarikat tartışmaları, masallar, rivayetler, kerâmetler...yeter artık diyoruz. Siz de o makamda bulunduğunuz için Mevzuatı iyi bilirsiniz. Zamanımızda iletişim kolaylaştı, her türlü imkân var, Topluma Doğru olan anlatılmaya çalışılsa ve teferruatçıları uyarıp onları oturuma davet ederek sınavdan geçirilse, toplumu o yana, buyana döndürüp durmasalar iyi olmaz mı? Diyanetin görevi sadece imam tayin etmek değil herhalde. Biz devamlı halkın arasında olduğumuzdan şahit olmaktayız ki bu halk Paşadan fazla Onbaşıya saygı gösteren, rütbe ve bilgi nedir bilemeyen cahil Er gibiler. Sağlıklı ömürler diliyorum. Hocam inşaallah daha uzun zaman Hizmetlerinizden yararlanırız...

Cevap: Teşekkür ederim .., ne yapalım bizim kaderimiz böyle. Ziya Paşa'nın dediği gibi:

"Bî baht olanın bâğına bir katresi düşmez

Bârân yerine dürr-ü güher yağsa semâdan."

Çoğunluk maalesef gerçekten yana değil, hurâfeden yana. Kafalara çöreklenmiş hurafeleri temizlemek hiç de kolay değil. Diyanet'in elinde imkân varken bunu yapmıyor, yapamıyor. Çekiniyor, bile bile çekiniyor. Medyamız ise o hurâfecilere kapılarını açıyor, bizi 10 dakika konuşturmuyorlar. Halk da o saçma sapan sözleri din sanıyor. Gel de ayıkla bu pirincin taşını. Ben ne olursa olsun, dinimin gerçeklerini her türlü eleştiriye göğüs gererek anlatmaya kararlıyım. Bana maalesef dindar görünenler değil de dinle fazla ilgisi olmadığı sanılan insanlar yardımcı oluyorlar, sütunlarını açıyorlar. Hakka yardım edene Allah yardım etsin. Takdirleriniz için teşekkür eder, sevgiler ve selamlar sunarım efendim.

 

*yazı arşivden alınmıştır