Seta

Tevrat’a tahrif girmedi mi?

Hocam merhaba, eğer Gazetedeki ve tefsirinizdeki yorumlarınızı yanlış anlamadıysam Tevrat'ın orijinalinde bir tahribat olmadığını, sadece Yahudi din adamlarının yanlış yorumlarıyla onu tahrif ettiklerini savunuyorsunuz. Bu sadece Hz. Musa'ya vahyedilen kısım için mi geçerlidir, yoksa bugün Kitabı Mukaddes diye okunulan kitabın tamamı için mi? Çünkü Kitabı Mukaddes'te örneğin Hz. Süleyman'ın yaşlılık döneminde adeta müşrik olduğundan, eşlerinin hatırı için başka tanrılara adaklar verdiğinden bahsediliyor. Yine Hz. Davut'un, başkasının karısına göz diktiği ve kocasını ölsün diye savaşa gönderdiği ve de Hz. Harun'un Yahudiler için put yaptığı söyleniyor. Bu söylenenler Kur’ân'da anlatılan yüce peygamberlik makamı için söz konusu edilebilir mi?

Cevap: Kur'ân'a göre Kitap Hz. Musa'ya verilen levhalardır. Bunlar muhafaza edildiği kadar Tevrat'ın beş kitabını oluşturur. Tabii yazının olmadığı uzun zaman içinde bu manuscriptlere (yazma nüshalara) müstensihlerin eliyle bilerek veya bilmeyerek bazı sözler karışmıştır. Ama geneli Musa Kitabının mesajını taşıdığı için Kur'ân onu doğrulamakta ve ona sahip çıkmaktadır. Maide 45-48. âyetlere bakınız. Ayrıca Allah'ın, Zikr'i koruma altına aldığı da vurgulanır. Zikir Tanrısal kitapların ortak adı olmakla beraber en başta Musa Kitabının sıfatıdır. İşte âyet: "Andolsun Zikir’den sonra Zebur'da da: ‘Arza mutlaka iyi kul­larım vâris olacak (bu yer onların eline geçecek)’ diye yazmıştık." (Enbiya: 105). Ama Tevrat, Musa'dan sonra gelen, çoğu din adamı niteliğindeki din uzmanlarının sözleri, hikmetleri, ilhamları, görüşleri, Yahudi tarihine ilişkin yazılardır. Bunların çoğunun insan sözü olduğunu aklı başında herkes bilir.

Davud ve Süleyman'a gelince Tevrat'a göre bunlar peygamber değil, kraldırlar. Kralların yanlış şeyler yapması gayet doğaldır. Hatta Kur'ân'da da Davud'un yaptığı bir günah yüzünden uyarıldığı ve Tevbe etmesi üzerine Allah'ın onu bağışladığı anlatılmaktadır (Sâd: 23-25. Âyetler). Kur'ân'a göre de Davud ve Süleyman vahiy peygamberleri değillerdir. Öyle olsa Peygamber Natan gönderilip Davud uyarılmazdı. Sad Suresinin ikinci sayfasına bakınız.

 

Zıhar Keffareti

Selamünaleyküm hocam, aşağıda yazdığım gibi 60-61 gün oruç tutma konusunda bazı doktorlar sakıncalı dedi , bazıları değil dedi, bu durumda zıhar kefareti yapmam gerekirse bunu maddi olarak yaparsam günaha girer miyim hocam??? Benim en çok merak ettiğim bölüm buydu. Kâmil E.

Cevap: Mücadele Suresinin 4. âyetine göre zıhar yapan, bu sözünden dönerse ya iki ay üst üste oruç tutar. Bunu yapamadığı takdirde altmış fakiri doyurur.