ARSANIN ZEKÂTI VE BANKAYA PARA YATIRMA

Selamünaleyküm hocam, ben.. .. öğretmen olarak çalışıyorum. ..2 yaşında ailem ile birlikte New York a gittik ve 30 yıl orada kaldık.. Kesin dönüş yaptık. Allah pişman etmesin. Hocam ben yıllar önce babamla ortaklaşa bir arsa aldım. Değerlendiğinde kat karşılığı veririz niyetiyle aldık.... Bu arsanın meyvesi falan hiçbir şeyi yoktu.....Bunun zekâtı var mı?... Var ise nasıl olur?...

Bir de hocam bu arsadan aldığım daireleri satsam ve bankaya faize koysam dinen uygun olur mu?..... Kiracılar insanın burnundan getiriyorlar ve zarar edip gidiyorlar.   Buradan aldığım paraları bankaya yatırırsam bana güzel bir gelir olur... Zekâtını üstünden bir yıl geçince veririm ama bu faiz konusu beni korkutuyor. İnsanlarımızdan çok tepki geliyor.

Aydınlatırsanız çok sevinirim.... sitenizden bilgi aldım ama bu bana olur mu bilmediğim için yazdım..... Allah razı olsun...

Cevap: 1) Arsanın veya tarlanın zekâtı yoktur. Ancak geliri varsa belli miktardaki gelirin üzerinden bir yıl geçerse ve bu miktar da ailenin zorunlu ihtiyacından fazla ise o zaman bu gelirin kırkta bir zekâtı verilir. İşin doğrusu emlâkin zekâtı devlete verilen emlâk vergisidir.

2) Arsa karşılığında aldığınız dairelerin kendilerine zekât düşmez. Zaten onların emlâk vergisini ödüyorsunuz. Ama sattığınız zaman elbette paranın zekâtı vardır. Sattığınız dairelerin parasını evde tutmak hem zamanla enflasyon dolayısıyla değer kaybına yol açar. Hem de yastık altında para tutmak ülke ekonomisine getiri sağlamaz. Ya bu paraları siz bizzat çalıştırır, ticaret yaparsınız, inşaat yaparsınız. Böylece paranızı artırabilirsiniz. Ama böyle bir beceriniz veya tecrübeniz yoksa elbette parayı evde tutamazsınız. Bankaya yatıracaksınız. Banka sizin paranızı kredi vererek para kazanır, size de bir miktar verir. Kur'ân’ın yasakladığı ribadır, yani tefeciliktir. Tefecilikte bir taraf kâr eder, öbür taraf yani borç alan zarar eder. Bir tarafın rızası var, öbür tarafın gönülden rızası yoktur. İşte bu haramdır. Ama banka uygulamasında her iki tarafında kârı ve karşılıklı rızası vardır. Bunu tefecilik saymak doğru değildir. Kur'ân'a göre karşılıklı rızaya dayanan ticaret helâldir: “Ey inananlar, mallarınızı aranızda bâtılla (doğru olmayan yollarla, haksız yere) yeme­yin. Kendi rızânızla yaptığınız ticaret olursa başka...” (Nisa: 29)

Ben banka uygulamasını karşılıklı rıza işlemi görüyorum. Siz bankadan aldığınız faiz denen getiri ile hayır edersiniz, doğru işlerde kullanırsınız. Bu konuyu daha önceki yazılarımda da açıklamıştım.

Okurumun cevabı:

Allah razı olsun hocam....Müslümanların ve İslam’ın dik durmasında sizin gibi alimlerin yeri çok önemlidir...keşke Diyanet de dik dursa...yolunuz açık olsun.