PEYGAMBERLERİN ÜMMETLERİNE TANIKLIĞI
Cumartesi, 30 Nisan 2016 00:00

PEYGAMBERLERİN ÜMMETLERİNE TANIKLIĞI

(...dünden devam)

Bağlamdan anlaşılıyor ki peygamberler âhirette ümmetlerinin leh veya aleyhlerinde tanıklık edeceklerdir. Onlar ve onlara uyanlar ödüllere ereceklerdir. Ama onlara uymayan kâfirler, acı bir azâba çarpılacaklardır. Allah kâfirlere acı bir azap hazırlamıştır.

Peygamberlik, çok güçlükleri göğüslemeyi gerektiren zor bir görevdir. Onun için Allah, her peygamberden kendisine verilen görevi lâyıkıyla yapacağına dair söz aldığı gibi Hz. Muhammed(s.a.v.)den de böyle söz almıştır. Bu uğurda zorluklara katlanmak, gerekirse savaşmak vardır. Herkes bu görevi yüklenemez. Ancak sadıklar yüklenirler ve bunu yüklenenlerin sorumluluğu da büyüktür.

Bu âyetler, bundan sonra gelecek bölüme bir giriş niteliğindedir. Çünkü bundan sonra Müslümanların iyice denendikleri, günlerce açlık ve ölümle burun buruna geldikleri çok tehlikeli Hendek Savaşından söz edilecektir.

İşte o güçlüklere katlanmak, Peygamberlerin Allah'a verdikleri fedâkârlık sözünün bir sınavıdır. Yüce Allah, mü'minleri öyle güçlüklerle denemiştir ki sözlerinde, imanlarında doğru olanlar belli olsun, sonunda Allah'ın va'dettiği yardımın mü'minlere ulaşacağı anlaşılsın ve bu olaylar, bütün insanlığa birer örnek ve ibret olsun.

Şimdi burada Allah, genel olarak: "Peygamberlerden söz aldı" dendikten sonra "Senden, Nûh'tan, İbrâhim'den, Mûsâ'dan ve Meryem oğlu 'İsâ'dan söz aldı" buyuruluyor. Hz. Muhammed'den ayrı olarak dört peygamber anılıyor. Bunlar, Kur'ân'ın ilk hitabettiği ortamda bilinen başlıca peygamberlerdir. Nûh, Tûfân'dan sonra insanlığın ikinci atası olarak bilinir. Yahudiler ve Kureyş Arapları, Hz. İbrâhîm'i, kendi ataları kabul ederlerdi. Mûsâ ve 'İsâ ise mensupları bulunan iki Tanrısal dinin peygamberi idiler. İşte Allah, nasıl bu peygamberlerden görevlerini yapacaklarına dair söz almışsa Hz. Muhammed(s.a.v.)den de öyle söz almıştır.

Diğer peygamberler kendi adlariyle anılmış iken Hz. 'İsâ'nın, annesinin adıyle birlikte anılması, Hıristiyanların zannettikleri gibi 'İsâ'nın, Allah'ın oğlu değil, Meryem'in oğlu ve bir insan olduğunu vurgulamak içindir.

 

***