CENNET SADECE MÜSLÜMANLARA MI MAHSUSTUR? (4)
Salı, 26 Nisan 2016 00:00

CENNET SADECE MÜSLÜMANLARA MI MAHSUSTUR? (4)

(...dünden devam)

Mü'minûn Sûresinin 1-11’nci âyetlerinde de yine cennete girecek olan mü'minlerin vasıfları anlatılmaktadır. Bunlar, sözle inanmış olduklarını iddiâ edenler değil, fakat saygı ile namazlarını kılan, yalandan, boş sözlerden uzak duran, zekâtlarını veren, nâmûslarını koruyan, sözlerinde duran, emânetlere hiyânet etmeyen sâlih insanlardır. Eski ümmetler içinde böyle temiz kişiler olduğu gibi, bu ümmet içinde de vardır: Çoğu öncekilerden, birâzı da sonrakilerden (olan bu insanlar),” (Vâkı‘a: 46/13-14) İşte cennete girecek olanlar, bu iyi yürekli, Haksever insanlardır.

Kur'ân'ın getirdiği bu prensip bu kadar açık iken neden bilmem, bu âyetleri, hep önyargıların sislendirdiği renkli gözlüklerle görüp, ille dinini bırakmayan bütün Kitâp ehlinin cehennemlik olduğu iddiâ edilmiştir? Sanki Allah, kullarını yakmaktan zevk mi alır? Hâşâ O, iyi kullarını yakmayacak kadar merhametlidir. “Allah, kullara zulmedici değildir!” (Âl-i İmran: 94/182; Enfal: 93/51; Hac: 88/10; Fussilet: 61/46; Kaf: 34/29)

“Yoksa kötülükleri işleyen kimseler, kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler gibi yapacağımızı mı sandılar? Yaşamaları ve ölümleri onlarla bir olacak, öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar!” (Câsiye: 65 (45)/21)

“Hiç inanan kimse, (yoldan çıkan) fâsık gibi olur mu? Elbette bunlar bir olmazlar. İnanan ve iyi işler yapanlara gelince, onlar, yaptıklarına karşılık, durulmaya değer cennetlerde ağırlanırlar. Yoldan çıkanların barınacakları yer de ateştir. Ne zaman oradan çıkmak isteseler, yine oraya geri çevrilirler ve onlara: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azâbını tadın!" denilir. (Secde: 75 (32)/18-20)

Yalnız Müslümanlar değil, bütün insanlar O'nun kullarıdır. Ve O'nun merhameti, insanların merhametiyle kıyaslanamayacak derecede geniştir, boldur. İnsanların dar düşüncesi, egoizmi O'nun geniş rahmetini daraltmak istemiş; düz yolunu eğri büğrü göstermiştir. Dar düşünce ile yapılan yorumlar, İslâma destek değil, köstek olmuştur. Kendi düşüncelerini Allah'ın hükmü görenler, Kur'ân'ın açık ifadesine göre onmazlar. Çünkü onlar, kendi düşüncelerini Allah'a iftirâ etmişlerdir. “Uydurduğu “yalanı Allah'ın üstüne atanlar onmazlar!” (Nahl: 70/116)

Kur’ân düşüncesine son derece ters olan mantık, Allah’ın, Hz. Muham­med’i, âlemlere rahmet olarak göndermesi müjdesine (Enbiyâ: 73/107) aykırıdır. Allah’ın, insanlara rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed, kendisine inan­mayan veya inanamayan bütün insanların cehenneme gitmesine neden oluyorsa artık o, rahmet olmaktan çıkar, insanların cehenneme girmelerine neden olur. Hâşâ o, böyle olmaktan münezzehtir. Onun getirdiği temel inanç ve ahlâk prensiplerine, onun dininin ruhuna uyan herkes cennete girecektir. Onun getirdiği Kur’ân, bütün insanları böyle müjdelemiştir.

Tekrar vurgulayarak belirtmek isteriz ki: Kur'ân'a göre Allah'a şirksiz, âhirete şeksiz inanan ve sâlih amel (güzel iş) yapan her İlâhî dîn mensubu cennetle müjdelidir. Ancak herhangi bir kimseyi veya peygamberi Allah'ın oğlu sanmak, Allah'a kızlar, oğullar, eşler, ortaklar vermek yahut Allah'ın üç varlıktan biri olduğunu söylemek küfür(Allah’a karşı nankörlük, saygısızlık, küstahlık)dür:

‘“Allâh, ancak Meryem oğlu Mesîh’tir’ diyenler elbette kâfir olmuş­lardır.” (Mâide: 110/72), “Allâh, üçün üçüncüsüdür’ diyenler elbette kâfir olmuşlardır.” (Mâide: 110/73)

 

(devamı yarın..)