RÜYA YORUMU ÜZERİNE (6)
Pazartesi, 11 Nisan 2016 00:00

RÜYA YORUMU ÜZERİNE (6)

(...dünden devam)

“Biriniz rü’yâda korkarsa ‘أعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّآَمَّاتِ مِنْ غَضَبِهِ وَعِقَابِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ وَمِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطينوَ أَنْ يَحْضُرُونِ: Gazabından, cezâsından, kullarının şerrinden, şeytânların dürtüklemelerinden ve yanıma uğramalarından, bütün tam kelimeleri ile Allah’a sığınırım’ dediği takdirde korktuğu şey kendisine zarar vermez.” (Tirmizî, Da’avât: b. 94, h. 3528; Kenz: 15/365)

Bir bedevî geldi:

“– Ya Resulallah, dedi, ben rü’yâda başımın vurulup yuvarlandığını gördüm, ardından koştum. Allah’ın Elçisi buyurdu ki:

“– Şeytânın, uykunda seninle oynamasını halka söyleme!” (Müslim, Ru’yâ: b. 2, h. 15)

Hadîsin başka varyantında bedevî rü’yâsında başının kesildiğini gördüğünü söyleyince Allah’ın Resulü gülerek:

“– Şeytân birinizle uykusunda oynarsa (yahut birinizle rü’yâda oynanırsa) onu kimseye söylemesin, buyurmuştur.”

Ahmed ibn Hanbel’in, İbn Rezîn’den yaptığı bir çıkarıma göre sâlih rü’yâyı, nübüvvetin kırk altı parçasından biri sayan Hz. Peygamber, bunu herkese değil, ancak akıllı, sâlih ve âlim kimseye söylemeyi öğütlemiştir (Kenzu’l-ummâl: 15/369, h. 41416).

İşte Yusuf Suresi: 6. âyette, Yûsuf Aleyhisselâm’a bu nefis konuşmaları biçiminde ifade edilen düşleri yorumlama yeteneğinin verildiği anlatılmaktadır.

Yûsuf’un rü’yâsı, ufak farkla Tevrât’ta anlatılmaktadır: “Ve İsrâîl, Yûsuf’u bütün oğullarından ziyade severdi. Çünkü o, ihtiyarlığının oğlu idi; ve ona alaca entari yaptı. Ve babalarının, bütün kardeşlerinden ziyade onu sevdiğini kardeşleri gördüler ve ondan nefret ettiler.

“Ve Yûsuf rü’yâ görüp kardeşlerine bildirdi ve ondan daha ziyade nefret ettiler ve onlara dedi: Rica ederim, gördüğüm bu rü’yâyı dinleyin; işte tarlanın ortasında biz demetler bağlıyorduk ve işte benim demetim kalktı ve dikildi ve işte sizin demetleriniz, etrafını kuşatıp benim demetime eğildiler. Ve kardeşleri ona dediler: Gerçek üzerimize kral mı olacaksın?... Ve yine başka rü’yâ gördü ve onu kardeşlerine anlatıp dedi: İşte bir rü’yâ daha gördüm ve işte güneş ve ay ve onbir yıldız bana eğildiler. Ve babasına ve kardeşlerine anlattı. Ve babası onu azarlayıp kendisine dedi: Bu gördüğün rü’yâ nedir? Gerçek ben ve anan ve kardeşlerin yere kadar sana eğilmek için mi geleceğiz?... Kardeşleri onu kıskandılar; fakat babası bu sözü yüreğinde tuttu.” ‘Tekvîn: 37/3-11)

***