KUR’ÂN'DAKİ YEMİN FORMLARI (1)
Cuma, 01 Nisan 2016 00:00

KUR’ÂN'DAKİ YEMİN FORMLARI (1)

Süleyman hocam, Kur’ân da geçen and olsun cümleleri neyi ifade ediyor?

Cevap: Kur’ân’ın Tanrısallığını kabul etmeyen bir kişi, bu savını ispat için yazdığı “Din Bu” adlı kitabın 113-115’nci sayfalarında, "İnandırmak için Kur’ân’daki Tanrı’nın ant içmeleri" başlığı altında Kur’ân’daki yeminleri diline dolamaktadır. Ona göre Kur'ân'ın Tanrısı ile Tevrât'ın Tanrısı, nitelik bakımından birbirine benzer. "Ama az da olsa, ortak olmayan nitelikleri de vardır. Bunların başında da Kur'ân'daki Tanrının çok ant içiyor oluşudur. İnandırmak için çok ant içer. Tam Araplara özgü biçimde ve pek çok şey üstüne içer andını." dedikten sonra Kur'ân'da üstüne yemîn edilen şeyleri sayar.

Kendi üstüne, Peygamberinin, yani Muhammed'in üstüne, Kur'ân'ın üstüne, göğe, gök cisimlerine ve gök olaylarına, yer yani dünyâ üstüne yemîn ettiğini âyetlerden misaller vererek anlatır ve Yer üstüne yemîn ettiğini anlatan âyeti de yanlış terceme eder.

"والْأَرْضِ وَمَاطَحَيها: yani Yere ve onu yayıp dümdüz yapana ant içerim." (Şems: 26/6)

Yaptığı bu çeviriden hareketle: "Bu âyete göre dünyâ yuvarlak değil, serilen bir şey gibidir. Dümdüz!" der.

Gerçekte âyetin anlamı şöyledir: "Yere ve onu yuvarlakça döşeyene andolsun."

Bu âyetin benzeri, Nâziât Sûresi’nde de geçmektedir: وَالْأَرْضَ بَعْدَ ذَلِكَ دَحَاهَا: Bundan sonra da Yeri yayıp yuvarlattı." (Nâziât: 30)

"وَالْأَرْضَ بَعْد َذَلِك َدَحَاهَا:Ondan sonra Arzı dahv etti” buyurulmaktadır. Bir şeyi bir yerden bir yere götürmek anlamına gelen dahv dahv (دحو) ve dahy (دحي) köklerinde bir yuvarlaklık anlamı da vardır. Deve kuşunun yuva yapmasına, yatacağı yerdeki taşları temizlemesine idhâ (ادحاء) dendiği gibi, yumurtladığı yere ve yumurtasına da udhiyy (أدحي) denir.

Hâsılı dahv döşemek, düzeltmek demek ise de sadece basit bir döşemek ve düzeltmek değil, yuvarlak olarak düzeltmek, döşemek anlamını verir ki bu âyetten Yer'in yuvarlak yaratıldığı anlamı çıkar.

Dahy kelimesinde yuvarlaklık anlamı muhakkak. Fakat diyelim ki Dursun'un iddiâ ettiği gibi bu sözcük, "döşedi" anlamına gelsin. Bundan, dünyanın dümdüz olduğu anlamı çıkmaz. Dünyâ yuvarlak ise de göz bu yuvarlaklığı fark etmez. Dünyâyı düz görür. Kur'ân, insanlara, Dünyâyı böyle güzelce döşeyip, insanların, canlıların üstünde yaşamasına elverişli kılanın Allâh olduğunu anlatmaktadır. Amacı, Dünyânın düzlüğünü anlatmak değil - zaten bunu herkes görüyor- onu böyle güzel, yaşamaya elverişli yapanın Allah olduğunu vurgulayarak insanları sadece O'na kulluğa, O'na tapmağa yöneltmektir. Yani insanları tevhîde yönlendirmektir.

(devamı yarın..)