İKİ DİN BÜYÜĞÜ
Perşembe, 17 Mart 2016 00:00

İKİ DİN BÜYÜĞÜ*

Sayın Süleyman Ateş, Şafiî, Hanefî mezhepleri hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Cevap:

1) İmâmı A'zam Ebû Hanîfe ve Hanefî Mezhebi

İmâmı A'zam (en büyük imam, en büyük lider, demektir). Asıl adı Nu'mân, künyesi Ebû Hanîfe olan İmâmı A'zam, soy itibariyle Arap olmayan Sâbit'in oğludur. Hicret'in 80 (M. 699) tarihinde Kûfe'de doğmuş, 150 H. (M. 767) tarihinde Bağdad'da ölmüştür.

Önceleri ticaretle de meşgul olan Nu'mân, daha sonra kendisini tamamen ilme vermiş, Hz. Alî ve Abdullah ibn Mes'ûd'un yetiştirdiği bil­ginlerden ders almıştır. Aralarında Enes ibn Mâlik ve Ma'kil ibn Yesar'ın da bulunduğu altı sahâbî ile görüştüğü rivayet edilirse de, herhalde bun­ları pek küçük yaşta görmüş olmalı ki bunlardan ilim nakletmemiştir. Kendisinin asıl hocası Hammâd’­dır. Hocasının vefatı üzerine O'nun yerine fetva vermeye başlamıştır.

Çok zeki ve bilgin bir insan olması yanında, çok da takva sahibi ve cömert idi. Gecelerini namaz ve ibadetle geçirir, devletten maaş veya ödül almayı kabul etmezdi. 55 defa Hac’ca gittiği rivayet edilir. Medi­ne'de Hz. Peygamber'in dördüncü göbekten torunu olan Ca'fer-i Sâdık ile görüşmüştür.

Tevhîd inancını savunan İmâmı A'zam, bu konuda "el-Fıkhu'l-Ekber" adlı eserini yazmıştır. İmamı Ebû Yusuf, İmamı Muhammed ve İmamı Züfer gibi âlimler, O'nun talebesidir. O, talebesiyle birlikte İslâm hukukunu geliştirmiş, fıkhın gelişmesi için temel kuralları, yani Fıkıh Metodolojisini kurmuştur. İşte onların çalışmaları sayesinde metotlu, sis­temli bir hukuk ilmi (fıkıh) ortaya çıkmıştır. Kendisi siyasi olarak, Emevi yönetimine başkaldıran Ali Zeyne’l-âbidîn’inoğlu Zeyd’i destekliyordu. Bu bakımdan gerek Emevilerin, gerek Abbâsilerin taki­batına uğradı.

Önce Emevîlerin kadılık teklifini reddettiği gibi, daha sonra kuru­lan Abbasî devletinin kurucularından Halife Mansur'un da kadılık öne­risini kabul etmedi. Halife Mansur, İmamı dövdürdü ve hapse attırdı. İmam, 70 yaşında olduğu halde hapishanede Allah'ın rahmetine kavuştu. Kendisinin zehirletildiği de rivayet edilir.

Elli binden fazla insan, O'nun cenaze töreninde bulunmuş ve üze­rine altı defa cenaze namazı kılınmıştır. İlmine ve kişiliğine hayran kalan talebeleri ve halk, O'nu kendilerine imam (lider) tanımışlar ve ona "Bü­yük İmam" adını vermişlerdir.

İmamı A'zam'ın geliştirdiği hukuksal yorum sistemine "Hanefî Mezhebi", bu mezhebe uyanlara da "Hanefî" denir. Hanefî mezhebi, önce Irak’ta doğmuş, oradan doğuya ve batıya yayılmıştır. Abbasîler devrinde hâkimlerin çoğu Hanefî idiler. Anadolu ve Balkanlardaki Türkler arasın­da Hanefî mezhebi egemendir.

2) İmâm-ı Şafiî ve Şafiî Mezhebi

Asıl adı Muhammed, babasının adı İdris olan İmâmı Şafiî, Hic­ret'in 150 (M. 767) tarihinde Gazze'de doğdu, 204 H. (M. 819) tarihinde Mısır'da vefat etti. Haşim oğulları soyundan gelir. Büyük dedesi ve O'nun babası, sahâbî idiler. Kendisi iki yaşında iken Mekke'ye götürüldü. Mekke müftüsü Müslim ibn Hâlid'den ders okudu. Yedi yaşında Kur'ân'ı ezberledi. Mekke'den Medine'ye gidip İmâmı Malik’ten ders okudu ve O'nun hadis kitabı "Muvatta'"ı ezberledi. 15 yaşında iken fetva verecek seviyeye yükseldi. 195 H. (M. 810) yılında Bağdat'a geldi ise de ancak bir ay kalabildi, oradan Mısır'a gitti. Bağdat'ta İmâmı A'zam'ın talebesi olan İmâmı Muhammed ve Hanbelî mezhebinin kurucusu İmâmı Ah­med ibn Hanbel ile ve başka bilginlerle görüşmüştür. İmâmı Şafiî, iyi bir şair, güzel bir atıcı ve yüksek bir müctehiddir.

Mısır'da el-Umm, er-Risâle, el-Emâlî'l-Kubrâ, el-İmlâu's-Sağîr... gi­bi eserler yazdı. Yaptığı ictihâdlar sistemi, Şafiî Mezhebini oluşturdu. Şafiî Mezhebi, önce Mısır'da yayılmış, sonra kısmen Suriye, Yemen, Irak ve Horasan taraflarına geçmiştir. Bugün Mısır'ın çoğunluğu, Şafiî mez­hebine bağlıdır. Irak’ta, Suriye'de ve Anadolu'nun güney taraflarında da Şafiî mezhebine mensûbolanlar vardır.

 

*yazı arşivden alınmıştır