BENİ KURAYZA VE 700 YAHUDİNİN ÖLDÜRÜLMESİ -IBNİ ISHAK- (3)
Çarşamba, 09 Mart 2016 00:00

BENİ KURAYZA VE 700 YAHUDİNİN ÖLDÜRÜLMESİ -IBNİ ISHAK-  (3)

(...dünden devam)

Yedi gün yemeden, içmeden o halde kalan Ebû Lübâbe bayılmış, hakkında inen “Ey inananlar, bile bile emânetlerinize hıyânet etmek suretiyle Allah’a ve Elçisi’ne hiyânet etmeyin.” (Enfâl: 93/27) âyeti, Allah tarafından affedildiğini bildirince Allah’ın Elçisi gidip onun bağlarını çözmüştür (Sîretu İbn Hişâm: 2/5-6).

Hendek’te düşmanın attığı ok ile kol damarı kesilmiş bulunan Sa‘d ibn Mu‘âz, Rufeyde isimli bir hanımın çadırında tedâvi görüyordu. Rufeyde, yaralıları tedâvî eden, bakıma muhtaç Müslümanların hizmetine koşan Eslemli bir kadın idi. Allah’ın Elçisi, kendi mescidinin yanında, bu hanım için bir çadır yaptırmıştı. İşte İslâm tarihinde ilk müslüman hemşire ve doktor kadın olan Rufeyde, ilk hastane sayıla­bilecek olan bu çadırda, yaralıları ve hastaları tedavi ederdi (Sîretu İbn Hişâm: 2/6).

Kurayzalılar Sa‘d’ı hakem yapmak isteyince Peygamber (s.a.v.), onun Medî­ne’den getirilmesini emretti. Sa‘d’ı götürmek üzere bir eşeğe bindirdiler. Evsli bazı kişiler, Sa‘d’dan, Kurayza Oğullarına acımasını, onlara iyilik etmesini rica ettiler. Hiç sesini çıkarmayan Sa‘d, fazla ısrar karşısında:

– Şimdi Sa‘d için Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden doğru hüküm verme zamanı geldi! dedi.

Hz. Peygamber, Sa‘d çadırına doğru yaklaşınca ashâbına:

– Efendinizin önünde ayağa kalkınız! dedi.

Müslümanlar da ayağa kalkarak Sa‘d’a saygı gösterdiler, böylece vereceği hükmün uygulanacağına işaret etmiş oldular. Sonra Allah’ın Elçisi Sa‘d’a:

– Şunlar senin vereceğin hükme razı oldular. Onlar hakkında istediğin hükmü ver! buyurdu.

Vereceği hükmün geçerli olup olmayacağını Peygamber’e ve orada bulunanlara sorup, olumlu yanıt alan Sa‘d:

– Savaşçılarının öldürülmesine, çocuklarının ve kadınlarının tutsak edilmesine hükmediyorum! dedi.

Peygamber (s.a.v.):

– Sen kral hükmüyle (başka bir rivâyete göre: Allah’ın hükmüyle) hükmettin! dedi.

Savaşta kolunun atardamarı kesilmiş olan Sa‘d, daha sonra yarası açıldığı için kan kaybından ölmüştür Müslim, Cihâd: b. 22, h. 64-67; Ahkâmu’l-Kur’ân: 3/1502; İbn Kesîr, Tefsîr: 3/478-479).

Kurayza yurdunun fethi, beşinci Hicret yılının Zu’l-Ka‘de ayının sonunda olmuştur. Allah’ın Elçisi, Kurayza Oğullarını önce Hâris kızının evinde hapsetmiş, Medîne çarşısına çukurlar eştirmiş, sonra bunlar elleri arkadan bağlanarak grup grup götürülüp boyunları vurulmuştur.

Boynu vurulanlar arasında Yahudi liderlerinden Huyey ibn Ahtab ve Ka‘b ibn Esed de vardı. Huyey, üzerine gül rengi bir kaftan giymişti. Fakat düşmanın soyup almaması için kaftanını her yanından parmak parmak kesmişti. Elleri iple boynuna bağlı olarak Allah Elçisi’nin huzuruna getirilen Huyey ona bakıp şöyle dedi:

“– Vallahi sana düşmanlığımdan dolayı ben nefsimi kınamadım. Fakat ne yapayım, Allah’ın perişan ettiği, perişan olur!

(devamı yarın..)