KUR'AN'I ANLAMAK (2)
Cumartesi, 13 Şubat 2016 00:00

KUR'AN'I ANLAMAK (2)

(...dünden devam)

Muâz ibn Cebel, Allah'ın Resulünden duyduğu son sözün şu olduğunu anla­tıyor: "Allah'a hangi amel daha hoş gelir? dedim. Dilin, Allah'ı anmakla ıslanmış olarak ölmen, dedi" (et-Terğîb: 2/395 (Taberânî'den).)

"Size amellerinizin en iyisini, Rabbınızın huzurunda en temizini ve derece­lerinizde en yükseğini, altun ve gümüş infak etmekten daha hayırlısını, düşmanla karşı karşıya gelip siz onların, onlar sizin boyunlarınızı vurmaktan daha iyisini söyleyeyim mi? dedi. Evet, dediler. "Allah'ı anmak" dedi" (Tirmizî, Daavât: 6)

"Her şeyin bir cilâsı vardır, kalblerin cilâsı da Allah'ı anmaktır. İnsanı Allah'ın azabından en çok koruyacak şey, ancak zikrullahtır". "Allah yolunda cihad da mı (zikirden hayırlı) değil?" dediler, "Hayır, kesilinceye kadar vuruşsa dahi" dedi" (et-Terğîb: 2/396 (Beyhakî'den).)

"Rabbini zikredenle etmeyen, diri ile ölü gibidir" (Buhârî, Daavât: 67).

"Bir topluluk oturup Allah'ı zikrederse melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerlerine sekine (huzur, feyiz) iner ve Allah onları yanındakilere zikreder" (Müslim, Zikir: 1).

"Cennet bahçelerini gördüğünüz zaman orada otlayınız" dedi. "Cennet bahçeleri nedir?" diye soruldu. "Zikir halkalarıdır" buyurdu" (Tirmizî, Daavât: 83; İbn Hanbel: 3, 150).

"Benim de kalbim bulutlanır, (bana da gaflet gelir) ben günde yüz kere Rabbime istiğfar ederim" (Müslim, Zikir: 12).

Zikir üçe ayrılır:

1- Zikr-i celî veya zikr-i cehrî,

2- Zikr-i hafî veya zikr-i sırrî,

3- Zikr-i kalbî.

Açıktan Allah'ın adını veya kelime-i tevhîd vs.den birini lisanen zikretmek açık zikirdir. Nefesle yapılan zikir hafî veya sırrî zikirdir. Allah'ı kalben düşünmek suretiyle yapılan zikir, kalbî zikirdir. Zikrin en üstünü Allah'tan başka her şeyi unutarak sadece Allah'ı düşünmektir ki bunun için sürekli bir çaba ve temrin gerekir. İnsan nefsini ıslâh edip kemâle ulaştıran zikirdir.

Gazâlî diyor ki: "Zikrin başı ve sonu vardır. Başı üns ve sevgi doğurur; sonu da üns ve sevginin, zikri doğurmasıdır. Zikrin asıl amacı, üns ve sevgidir. Zira mürîd, başlangıçta kalbini, Allah'ı anmak için zorlar. Bunda süreklilik kazanmayı başarırsa zikirle ünsiyet eder ve kalbine, zikredilenin sevgisi dikilir. Bunun örneği dışarıda da cereyân etmektedir:

(devamı yarın..)