SAHABÎLER HAKKINDA BIR BÜHTAN (3)
Çarşamba, 10 Şubat 2016 00:00

SAHABÎLER HAKKINDA BIR BÜHTAN (3)

(...dünden devam)

Allah'ın bu konuda onlara farz kıldığı şey, Nisâ Sûresinin 3-4’ncü âyetlerinde açıklanmıştır. Orada mü'minlere, hoşlarına giden bir, iki, üç ve dört kadınla evlenebilecekleri, bunlar ara­sında adâlet yapamayacaklarından korktukları takdirde bir tane almaları ve bir de câriyeleriyle yetinmelerinin uygun olacağı bildirilmiş ve evlendikleri kadınlara mehir­lerini vermeleri, şayet kadınlar mehri bağışlarlarsa o zaman mehir verme­ye­bilecekleri buyurulmuş idi. Başka âyetlerde de evlenilen kadınlara mehir verilmesi farz kılın­mıştır. Ayrıca nikâh akdi için iki şâhid bulundurmak da farzdır. İşte mü'minler, Allah'ın kendilerine evlenme hakkında farz kıldığı bu mehr ve şâhid şartına uymak zorundadırlar. Şahitsiz ve mehirsiz kadın erkeğe helâl olmaz. Peygamber (s.a.v.), mehrsiz olarak kendisini Peygamber'e hibe eden kadınla şâhitsiz ve mehirsiz evle­nebilir. Bu, yalnız ona mahsustur. Böyle yapılması da Peygamber'in bir güçlük çekmemesi içindir.

Nikâhta mehr gerekir. Fakat kadın isterse mehrinden vazgeçer. Mehr isteme­mesi, kendisini karşılıksız bağışlaması demektir. Peygamber'in mehr vererek evlen­diği ve evlenebileceği kadınlar sayıldıktan sonra kendisini hibe eden kadınların da ona helâl olduğu bildirilmiştir. Peygamber için böyle bir kadınla birleşmekte nikâh şart değildir. Çünkü nikâh şart olsa da bu, herkes için geçerli olur. ''Bir mehr kestiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşamışsanız, kestiğinizin yarısını verin. Ancak kadınlar vazgeçerler, yâhut nikâh bağı elinde bulunan kimse vazgeçerse başka" (Ba­kara Sûresi: 237) âyetinin gösterdiği üzere bir kadın mehrini kocasına bağışlayabilir. Akit esnasında mehr kesilmemişse mehr-i misl gerekir. Ancak Hz. Peygamber'e mahsus olmak üzere mehrsiz, velîsiz, akitsiz olarak kendisini bağışlayan kadınla evlenmek helâl kılınmıştır.

Âyette kastedilen kadının kimliği hakkında değişik isimler verilir: Hâris kızı Meymûne, Huzeyme kızı Zeyneb, Hakîm kızı Havle, Câbir kızı Ümmü Şerîk, 'Ukbe ibn Ebî Mu'ayt kızı Ümmü Kulsûm. Meymûne Hz. 'Abbâs'ın baldızı idi. Hudeybiye barışından sonra Peygamber'in umre için gittiği Mekke'de amcası 'Abbâs, baldızı Meymûne'yi Peygamber'le evlendirmiş ve Peygamber'in yerine kendisi dörtyüz dir­hem mehr vermiştir(Sîretu İbn Hişâm: 3/426.). Böyle olduğuna göre bu izdivacda hibe söz konusu değildir. Huzeyme kızı Zeyneb de zaten Peygamber'in zevcesi olmuştur.

***