EKONOMİ VE TİCARET (3)
Pazar, 03 Ocak 2016 00:00

EKONOMİ VE TİCARET (3)

(...dünden devam)

7) Toplanan zekât: Tevbe: 113/60’ncı âyette sayılan sekiz sınıfa veya bun­lardan birine dağıtılır. Bunlar: fakirler, düşkünler, zekât top­lama me'murları, kalb­leri İslâm’a ısındırılacak olanlar, kölelikten (esaretten) kurtulmak isteyenler, borçlular, Allah yolunda cihâdedenler ve yolda kalmış gariplerdir.

8) Erkek, karısının, ergen olmayan çocuklarının, ana-babasının geçimlerini sağlamağa mecburdur (İsrâ': 50/23-24; Lokman: 57/14; Ankebût: 85/8; Bakara: 92/233, 234, 236, 240, 266; Nisâ: 98/9, 34; Talak: 100/6-7)

9) Hangi milletten veya dinden olursa olsun, her insanın geçimini sağlamak, kalacak yeri bulunmayan, otel parası olmayan garipleri ba­rındırmak devletin görevidir. Ancak İslâm’a karşı savaşanlar, öldürül­mesine hüküm verilmiş bulu­nanlar bu yardımı alamazlar (Haşr: 95/7-8; Nûr: 102/22, 33; Tevbe: 113/60 ve benzeri âyetler ve bu konudaki Peygamber sözleri ve uygulamaları).

10) Yoksullara Allah rızası için yardım etmek, bazı hatâların keffâreti sayılmıştır (Zıhâr keffâreti: Mücâdele: 104/3-4; Yemîn kef­fâreti: Mâide: 110/89, hatâ ile öldürme diyeti: Nisâ: 98/92 gibi).

11) Farz olan zekâttan ayrı olarak nâfile sadaka teşvik edilmiştir. Allah yolunda infak, Allah yolunda cihâd ile beraber anılır. Bu da cihâd için infâkın, cihâda eşdeğerde olduğunu gösterir. Çünkü savaş para ile sürdürülebilir. Zamanın şartlarına göre savaş araç ve gereçlerini sağlamadan savaşa girmek, peşin olarak yenilgiyi kabul etmek demektir. İlk Müslümanlar, günün koşullarına göre gerekli savaş malzemesini, kendi bağışlarıyla sağlamışlardır. Böylece mallarıyla savaşı desteklemişler, canlarıyla da savaşmışlar; mal ve canlarını Allah yolunda fedâ etmekten çekinmemişlerdir. Bundan dolayı da onlar, Allah katında en yüksek dereceye ermişlerdir: "İnanan, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanların, Allah katında dereceleri daha büyüktür. İşte kurtuluşa erenler onlardır. Rableri onlara, ken­disinden bir rahmet, rızâ ve içinde sürekli kalacakları, nimeti bol cennetleri müjdeler!" (Tevbe: 113/20-21)

12) Cimrilik edip Allah yolunda infaktan geri durmak, küfür ve nifak alâmetidir. Kritik dönemlerde bundan kaçınanların, o kritik dönemlerden sonraki harcamaları da Allah katında makbul olmaz. Malları, dünyada da, âhirette de onların başlarına dert ve belâ olur (Tevbe: 113/53-55)

13) Allah, kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmez. Herkes gücü ölçüsünde sadaka verir. Önemli olan, verilenin miktarı değil, verildiği niyettir. İhlâs ile verilen az sadaka, riyâ ve ard niyetle verilen milyonlardan iyidir (Tevbe: 113/79). Peygamber (s.a.v.): "Bir hurmanın yarısı dahi olsa verdiğiniz sadaka ile kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz!" hadisleriyle, ihlâs ile verilen sadakanın önemini belirtmiştir.

(devamı yarın..)