ALLAH RIZIKLARI EŞİT Mİ YARATTI VEYA ÖYLE OLMASINI MI İSTİYOR? (2)
Çarşamba, 02 Aralık 2015 00:00

ALLAH RIZIKLARI EŞİT Mİ YARATTI VEYA ÖYLE OLMASINI MI İSTİYOR? (2)

(...dünden devam)

Gökler ve yer altı günde yaratılmıştır. Allah'ın, göğe ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin, dedi, onlar da isteyerek buyruğuna geldik, dediler" sözünden yerin yaratılışı sürerken göklerin de yaratıldığı anlaşılır. Yani önce gökler yaratılmış, sonra yerin yaratılışına başlanmış değil, bütün gök cisimlerinin aslı, hep beraber iki günde yaratılmıştır. Öteki gök cisimlerinin evrimi bizi fazla ilgilendirmediği için yüce Allah, bize yerin evrim sürecini bildirmiştir. Yerin, dört gün içerisinde evrimleşerek canlıların yaşamasına elverişli duruma geldiğini haber vermiştir. Bu arada öteki yıldızlar da evrimleşmiş ve yedi gök altı günde evrimleşip bu hale gelmiştir. Yer nasıl iki günde yaratılıp ondan sonra dört gün içinde evrimleşmiş ise, gökler de öyle olmuştur. Âyetlerin söz­ge­liminden bu anlaşılmaktadır.

"Sevâen lissâilîn” cümlesinde sevâ', eyyâm'ın sıfatı olursa bu dört günün birbirine eşit günler olduğunu ifade eder. Bilindiği üzere tam Ekvator kuşağında yılın bütün günleri birbirine eşittir. Kuzeye, güneye inildikçe mevsimlerin değişmesiyle günler birbirinden farklı olur, uzanır, kısalır. Bu âyetten Yerin, tam birbirine eşit dört günde evrimleşip canlıların yaşamasına elverişli duruma geldiği anlaşılır. Fakat sevâen, kelimesi, li's-sâilîn ile de ilgili olabilir. Es-Sâilîn arayanlar, soranlar demektir. Yani Allah rızkı arayanların hepsine Arzın rızıklarını dört günde yarattı, yahut araştırıp soranlara dört günde yarattı, demektir. Her canlı rızkını arar. Allah hepsinin rızkını yaratmıştır. Arayan, Allah'ın yarattığı rızkı bulur.

Bunları yapan yalnız Allah'tır. Tanrı diye tapılan şeyler değildir. Gaye, Alla­h'ın, bütün kâinâtın yaratıcısı olduğunu, O'ndan başkasının bir şey yaratmadığını, O'ndan başkasına tapmanın sapıklık olduğunu belirtmektir. Tevrat'ın başında da Allah'ın, kâinâtı altı günde yarattığı anlatılır ve bu altı günün her birinde yaratılan şeyler sayılır:

Allah birinci günde gökleri, yeri, ışığı ve karanlığı; ikinci günde suları birbirinden ayıran kubbeyi; üçüncü günde gök kubbenin altındaki yeri ve denizleri, bitkileri, ağaçları; dördüncü günde yıldızları, Güneşi ve Ayı; beşinci günde kuşları, su hayvanlarını; altıncı günde kara hayvanlarını ve insanları yarattı. Yedinci günde de istirâhat etti.

Kur'ân yaratılışın altı günde olduğunu söylüyor, fakat Allah için istirâhat tabirini uygun görmediği için bunun yerine: "Sonra arşa kuruldu" diyor.

Herhalde kâinâtın yaratılışından söz eden âyetlerde kastedilen gün, insanların kullandığı yirmi dört saatlik zaman dilimi değil, kâinâtın yaratılış evreleridir. Gün, her yıldızın, kendi ekseni çevresinde bir dönüşünden ibarettir. Dünyamız, kendi çevresindeki dönüşünü yirmi dört saatte tamamlar. Dünyamız Güneşin bir uydusudur ve Güneş çevresinde dönmekte, bu dönüşünü de üç yüz altmış beş gün, altı saatte tamamlamaktadır. Demek ki bu dönüş, göz önünde tutulursa Dünyanın bir dönüş günü, 365,25 güne karşılıktır.

(devamı yarın..)