İŞLENEN GÜNAHI BAŞKALARINA SÖYLEMEK HATA MI?
Pazartesi, 26 Ekim 2015 00:00

İŞLENEN GÜNAHI BAŞKALARINA SÖYLEMEK HATA MI?

Bugün bir arkadaş toplantısında konuşulan bir mevzu beni çokça endişelendirdi. Mevzu şuydu ki bir arkadaşımız, işlediğimiz günahı kimseyle paylaşmamamız gerektiğini - eşimizle bile-, paylaşırsak onu da şahit kılacağımızı söyledi. Bu laftan sonra aklıma şu geldi. Ben bir anne olarak çocuğuma "işlediğin günahı kimse ile paylaşıp da şahit tutma ki Allah affetsin" dersem, çocuğum yaptığı yanlışı benle paylaşmazsa, kendi kendine çözüm bulmaya çalışır, bocalar durursa, onun bozulacak olan psikolojisinin vebalini çekecek olan kim???

Cevap: Bakın işler hep ters anlaşılıyor. Siz yaptığınız bir günahı başkalarının içinde övünerek söylerseniz, onları da günaha teşvik etmiş olursunuz. Onlar da heveslenip o günah işe yönelebilirler. Kötülüğün yayılmasını önlemek için insan yaptığı günaha hemen tevbe etmeli ve artık ikide birde o günahı ne kendisi anmalı ve ne de başkalarına söylemeli.

Ama anne babanın çocuğunu hatadan korumak için onun yaptığı eylemleri, hataları bilmesi gerekir. Çocuğun yaptığı hata ve günahı anne ve babasıyla paylaşması, onun eğitimi için gerekli olabilir. Tabii bu da anne baba ile laubali olmaya, saygısızlığa neden olmayacak biçimde yapılmalıdır. Yapılan işler niyetlere göre değerlendirilir. Birincisinde başkalarını günaha teşvik gizlidir. ikincisinde ise hatayı önleme. eğitim gizlidir. İtirafı kusur da önemlidir. Kişi yaptığı bir hatayı çok güvendiği bir âlime söyleyip de ondan affı için dua istemesi kusuru itiraftır. Bu husus Kur'ân'ın öğütüdür. "Eğer onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler, Allah'tan, günahlarını bağışlamasını isteseler ve Elçi de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allâh'ı affedici, merhametli bulurlardı." (Nisa: 64)

Bu âyette: ''Nefislerine zulmedenlerin (yani hata veya günah işleyenlerin), gelip Elçinin huzurunda istiğfar etmeleri gerektiği" bildirilmektedir. Normal hatâlar için doğrudan Allah'tan mağfiret dilenir, Peygamber'in huzuruna gelmek gerekmez. Ama buradaki nefislerine zulmetmiş olanlar, Peygamber'in elçilik görevine itâat etmemiş, onun Allah adına bildirdiği hükme karşı gelmiş, onun gönlünü kırmışlardır. Bundan dolayı affedilmeleri için ondan özür dilemeleri ve onun huzurunda yaptıklarından pişman olduklarını söyleyip Allah'tan mağfiret dilemeleri gerekir. İşte bu suretle, kırılmış olan Elçinin de gönlü yapılmış olur. O da onları bağışlamasını Allah'tan niyaz eder ve öylece affedilmiş olurlar.