ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRMEK (1)
Pazartesi, 19 Ekim 2015 00:00

ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRMEK (1)

Selamünaleyküm. ne olur hocamıza bu sorumu ulaştırın. Nisa suresi 119. ayette .............onlara emredeceğim de Allah`ın yaratışını değiştirecekler.. Allah'ın yaratışını değiştirmek (estetik ameliyattan tutun da vücudumuzda yaptığımız bütün değişiklikler) bu kapsama girer mi? Ayetin bu kısmından ne anlamalıyız?

Cevap: Âyetin asıl amacı, hayvanların kulaklarını yararak veya yüz­lerine damga vurarak hayvanları çirkinleştirmeyi, doğasını bozmayı önle­mektir. Estetik ameliyatlar çirkinleştirmek için yapılmaz, bir çirkinliği veya kusuru düzeltmek için yapılır. Bunun hiçbir sakıncası yoktur. Bu konuda Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsirinde ilgili âyetin açıklamasını okumanızı tavsiye ederim.

Aşağıya Tefsîr'den o kısmı aktarıyorum:

118 - (O şeytân) Ki Allah ona la'net etti ve o da, "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım" dedi. 119- "Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim: Allah'ın yaratışını değiştirecekler!" kim Allah'ın yerine şeytânı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır. 120- (Şeytân) Onlara söz verir, umut verir, fakat şeytânın onlara sözü, aldatmadan başka bir şey değildir. 121- İşte onların varacağı yer cehennemdir. Asla ondan kaçmak (imkânı) bulamazlar. 122- İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

Tefsîr:

116-122: Yüce Allah, bu âyetlerde önce, kendisine ortak koşma dışında dilediği herkesin her günahını bağışlayacağını bildirmektedir. Allah'a şirk (ortak) koşmak, affedilmeyecek bir günahtır. Çünkü İslâm'ın cevherine, kâinat gerçeğine aykırıdır. Allah'tan başkasını O'na ortak saymak, yaratılmış şeylerde birtakım tanrısal güçler vehm etmek, büyük cür'et, insan ruhunu alçaltan açık bir sapıklıktır.

Bu âyetin de Ebû Tı'ma ile ilgili olduğu söylenir. Çünkü Ebû Tı'ma, yukarıda anlatılan olaydan sonra cezadan kurtulmak için dininden dönmüş, Mekke'ye kaçıp müşrikler arasına katılmıştır. Yüce Allah, tek kurtuluş yolunun tevbe olduğunu hatırlatmaktadır. Allah, tevbe edenlerin günahlarını dilerse affeder.

117’nci âyette geçen inâs kelimesi, birkaç mânâya gelir. Ünsâ'nın çoğulu olan bu kelime, kadınlar anlamına geldiği gibi cansız eşyaya da inâs denir. İbn Abbâs ve Hasan(-ı Basrî)den rivayet edildiğine göre odun, taş gibi cansız olan herşeye inâs denir. Bu takdirde âyetin mânâsı: Onlar cansız putlara yalvarmaktadırlar, demek olur.

(devamı yarın..)