TERÖRİZMİN CEZASI (1)
Pazar, 27 Eylül 2015 00:00

TERÖRİZMİN CEZASI (1)

(...dünden devam)

"Allah ve Elçisiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmağa çalışanların cezası: (ya) öldürülmeleri, ya asılmaları, ya elle­rinin, ayaklarının çapraz kesilmesi veya bulundukları yerden sürülme­leridir. Bu, onların dünyada çekecekleri rezilliktir. Âhirette ise onlara büyük bir azâp vardır. 34- Ancak sizin onları yakalamanızdan önce tevbe edenler olursa bilin ki Allah, bağışlayan, esirgeyendir." (Mâide: 33-34)

Allah'a ve Elçisi’ne karşı, yani şimdiki tabiriyle devlete karşı savaşan, düzeni boz­mağa çalışan eşkıya (teröristler) hakkındaki cezayı belirleyen bu âyet­lerden şu hükümler çıkarılır:

1) Allah'a ve Elçisi’ne karşı savaşan eşkıya, Müslüman da olabilir, gayri müslim de olabilir. Hırsızlık, eşkıyalık, kabadayılık yapan, şehirde ya da kırda yol kesip insanları korkutan, gerek Müslüman, gerek Hıristiyan herkes, âyetin saydığı sıfattadır. Müslümanların huzurunu bozan, düzeni yıkmağa çalışan şerli insanlar, âyetin belirttiği biçimde cezalandırılırlar.

2) Müfessir ve fakîhlerin bir bölümüne göre âyetteki أَوْ) ev) tahyîr (iki şıktan birini seçmek) için, bir bölümüne göre de beyân içindir. Tahyîr için olursa bu suçları işleyenlere, âyetin belirttiği cezalardan biri verilir. Yani devlet başkanı veya onun adına hüküm veren yargıç isterse suçlunun öldürülmesine, isterse el ve ayaklarının çapraz kesilmesine, isterse sürgün edilmesine karar verebilir. Fakat أَوْ) ev) beyân için olursa suçun ağırlık durumuna göre bu cezalardan biri uygulanır. Yani adam öldürmüş olan öldürülür; hem adam öldürmüş, hem de mal gasbetmiş olanın el ve ayakları çapraz kesilir, sonra öldürülür ve asılır. Adam öldürmeyip sırf mal gasbetmiş olan kimsenin el ve ayağı çapraz kesilir. Yollarda halkı korkutan, fakat mal almayan kimse de sürgün edilir (Mefâtîhu'l-ğayb: 11/215-216).

4) "Ancak sizin onları yakalamanızdan önce tevbe edenler olursa bilin ki Allah, bağışlayan, esirgeyendir.” âyeti, yakalanmadan önce tevbe eden bu suçluların affedileceğini bildiriyor. Müfessirlere göre tevbe ile Allah'ın hakkı düşer, fakat kul hakkı düşmez. Şimdi bu suçlular, eğer insan öldürmüş ve yakalanmadan önce de tevbe etmişlerse, kan sahibi isterse kısâs yaptırır, isterse kātili affeder. Ancak bu kişilerin mutlaka öldürül­mesi zorunluluğu, tevbe ile kalkar. Adam öldürmemiş, fakat mal gasbet­miş iseler, aldıkları mal geri alınır; elleri ayakları kesilmez. Yakalan­dıktan sonra tevbe edenlerin durumu hakkında âyet bir şey söylemiyor. Müfessirlere göre bunlardan ceza düşmez, bunlar belirtilen cezalara çarptırılırlar. İmâm Şâfi‘î'ye göre tevbe ile bütün İlâhî cezaların kalkması olasıdır (Mefâtîhu'l-ğayb: 11/218).

(devamı yarın..)