İMANDAN KUŞKUYA DÜŞÜRMEĞE ÇALIŞAN ELBİSELİ ŞEYTANLAR (4)
Salı, 14 Nisan 2015 00:00

İMANDAN KUŞKUYA DÜŞÜRMEĞE ÇALIŞAN ELBİSELİ ŞEYTANLAR(4)

(...dünden devam)

Son teknoloji ürünü olan bu yapay kalp, insanlardan önce danalarda denenmiş, ancak danalar sadece birkaç ay süre ile hayatta kalabilmişlerdi. Birkaç ufak değişiklikle birlikte yeni kalbin gelecek yıl insanlarda da denenmesi planlanıyor. Duke Üniversitesinde bir biyomühendis olan ve bu konuda yazılmış bir de kitabı bulunan Steven Vogel, araştırmacıların neden insan kalbini taklit etmekte bu kadar zorlandıklarını şöyle açıklıyor:

“Bizim sahip olduğumuz motorlar, güçleri ve etkinlikleri ne olursa olsun, o kadar farklı çalışıyorlar ki. Kalp kası, bizim teknolojik donanımımızda bulunan hiçbir şeye benzemeyen, yumuşak, ıslak, kasılabilen bir makine. İşte bir kalbi bu yüzden taklit edemezsiniz…” (Robert Kunzig, Discover, “The Beat Goes On”, January 2000)

Abiomed şirketinin yapay kalbi de gerçek bir kalp gibi 2 karıncıktan oluşuyor. Ancak benzerlik burada sona eriyor. Araştırmayı yöneten Pennsylvania Üniversitesinden biyomühendis Alan Snyder bu farkı "Gerçek bir kalpte kas, bir kap gibi görev görüyor ve kendisi kasılıyor" ifadeleriyle anlatmaktadır.

Yapay Kalbin Çıkmazları

Kendi kendine kasılan bir kalbi nasıl yapacaklarını bilmeyen araştırmacılar, iki karıncığın arasına yerleştirdikleri bir motor sayesinde, her iki karıncığın iç duvarlarını iterek hareket ettiriyorlar. Yapay kalp karın içine yerleştirilen bir pille çalışıyor. Bu pil ise hastanın üzerinde taşıdığı şarj olabilen daha büyük bir pil paketinden radyo dalgaları ile sürekli şarj edilmek zorunda.

Gerçek bir kalbin ise enerji için bir pile ihtiyacı yok, çünkü kalbimiz kendi enerjisini her hücresi içinde kendi başına üretebilen benzersiz bir kas tasarımına sahip. Ayrıca kalbin taklit edilemeyen başka bir özelliği de benzeri olmayan dinamik bir atım hacmine sahip olması. Nitekim dinlenme halinde dakikada 5 litre kan pompalayan bir kalp, egzersiz sırasında bunu dakikada 25–30 litreye kadar artırabiliyor. Abiomed şirketinin yöneticisi olan Kung bu mükemmel tempo değişikliğini "Bu henüz hiçbir mekanik cihazın ulaşamayacağı bir şey" şeklinde nitelendiriyor. Şirketin yaptığı yapay kalp ise en fazla dakikada 10 litre kan pompalayabiliyor ki bu da pek çok faaliyet açısından yetersiz kalmaktadır.

Asıl ulaşılamayan ise, kalbin kendine pompaladığı kan ile beslenmesi ve ihtiyaca göre de güçlenmesi. Böylece bir kalp hiç bakım görmeden 50–60 sene çalışabiliyor. Kalp bölünerek yenilenen canlı bir doku olması nedeniyle kesintisiz çalışma performansını hiçbir zaman kaybetmiyor. Bu da onu taklitlerinden ayıran en büyük özelliklerinden bir başkası. Bilim adamlarının günümüz teknolojisi ile ulaşmayı hayal bile edemediği özelliklere sahip olan kalbimiz, benzersiz tasarımıyla yüce Rabbimizin üstün ilmini bizlere tanıtmaktadır.

(devamı yarın..)