ZIHAR KONUSU (1)
Çarşamba, 25 Mart 2015 00:00

ZIHAR KONUSU (1)

Selamünaleyküm Hocam,

Efendim ben 6 yıllık evliyim. Bir ara çok aşırı huzursuzluk yaşadık, o zaman ayrılmak niyetiyle sizin bahsettiğiniz üzere temizlik dönemlerini gözeterek 2 boşama gerçekleştirdim, ancak 3. talak'ı çok şükür vermeye gerek kalmadı. Elhamdulillah şimdi huzurluyuz, önümüze bakıyoruz. Ancak malûm-i âliniz insanlar bazen sinir ve öfke halinde ne söylediklerini pek bilmeyebilirler. Ben geçenlerde bir kitapta kişinin hanımına "sen benim anam bacımsın" vs gibi sözler sarf etmesinin, şer'an çeşitli neticeler doğuracağını okudum. Aslında bu ifadeyi daha önce de defaatla okumuş ve konuyu bilen biriyim. Ama ne hikmetse o okuyuştan sonra beni vesvese gibi bir hal aldı acaba benden de geçmişte bu söz sadir olmuş mudur diye hep düşünmeye başladım. Duru mu eşime sordum, yok söylemedin dedi. Defaatla eşime sorunca eşim bir defasında "evet sanki söyledin" dedi, daha sonra yok hatırlamıyorum; beni de vesveseli ettin diye beni tenkid etti. Ancak ben de yemin edecek derecede böyle bir ifadeyi kullandığımı hatırlamıyorum. Tekrar tekrar eşime, geçmişte tartışmalarımıza şahit olan aileme soruyorum; hayır söylemedin diyorlar. Yaklaşık 15 gündür durumdan çok müteessirim. Söylemediğim kuvvetle muhtemel olmasına rağmen yine de düçar-ı azab olmaktan korkuyorum. Acaba hatırlamamanın ya da unutmanın şer'an bir mesuliyeti var mı? Ne yapmam gerekiyor? Konuyla ilgili değerli görüşlerinizi bekliyorum, efendim. Selamünaleyküm.

Cevap: Sizinki bir evhamdan ibarettir. Zıhâr: sırt anlamındaki zahr kökündendir. Bir kişinin karısına, “Sen benim için anamın sırtı gibisin” demesine zıhâr denir. Bir çeşit perhiz yemîni olan zıhâr eski bir câhiliye geleneği idi. Hanımına sen bana anam gibisin, yahut anamın sırtı veya karnı gibisin demeğe zıhar denilir. Böyle söylemekle hanımı o kişinin anası olmaz. Kur'ân'a göre kişinin annesi ancak kendisini doğuran kadındır. Bir başkasına anamsın demekle o kadın ana olmaz. Ama karısına böyle bir söz söyleyen kimse, bir çeşit yemin etmiş olur. Bu yemininden dönmek için zıhar keffareti vermek gerekir. Bu konudaki hüküm, Mücadele Suresinin 1-4. âyetlerinde açıklanmıştır:

1- Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitti. Allah, ikinizin birbirinizle konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, görendir. 2- Sizden kadınlara zıhâr edenler (sen bana, anamın sırtı gibisin diyenler), bilmelidirler ki o kadınlar, onların anaları değillerdir. Onların anaları, ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Onlar, çirkin ve yalan olan bir söz söylüyorlar. Bununla beraber Allah, affedicidir, bağış­layıcıdır. 3- Kadınlarına zıhar edip sonra söylediklerine dönenler, karılarıyla temaslarından önce bir köleyi hürriyete kavuşturmalıdırlar. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızı haber almaktadır. 4- Buna imkân bulamayan, temaslarından önce aralıksız olarak iki ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakîri doyurmalıdır. Allah’a ve Elçisi’ne inanmanız (onların sözlerini doğrulamanız) için bu hükümler konmuştur. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır (bu sınırları tanımayan) kâfirler için acı bir azâb vardır. (Mücâdele: 1-4)

(devamı yarın..)