YÂSÎN SURESİNDE GEÇEN İMAM-I MÜBÎN KELİMESİ ... (1)
Çarşamba, 29 Ekim 2014 00:00

YÂSÎN SURESİNDE GEÇEN İMAM-I MÜBÎN KELİMESİ HZ. ALÎ’Yİ Mİ KASTET­MEK­TEDİR? (1)

Cevap: Biziz, biz ki, ölüleri diriltiriz ve öne sürdükleri işleri ve bıraktıkları eserleri yazarız. Zaten biz, her şeyi imâm-i mübîne (apaçık bir kütüğe) ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.” (Yâsîn: 12)

Yâsîn Suresi 12’nci âyette yüce Allah’ın, ölüleri mutlaka dirilteceği, insanların yapıp öne sürdükleri işleri ve geriye bıraktıkları eserleri tespit ettiği, herkesin eyleminin apaçık bir kütükte yazılıp korunduğu vurgulanıyor.

Âyetteki "imâmun mubîn" her şeyi açıklayan Kitap, Allah'ın bilgi hazinesidir. Bu İlâhî bilgi hazinesi, Levh-i Mahfuz diye meşhur olmuştur. Olmuş ve olacak her şey Allah'ın bilgi hazinesi olan o kitapta vardır. İşlerin o kitâba yazılması, insanların anlayacağı türden bir yazı ve tespit değildir. Bu yazımın niteliğini Allah bilir. Âyette anlatılan şey, insanların yaptıkları hiçbir işin zayi olmayacağı, bir kitâba yazılıp tespit edilen bu işlerden ötürü insanların hesaba çekilecekleridir. Nitekim yüce Allah: "Onların bilgisi Rabbimin yanında bir Kitaptadır. Rabbim şaşmaz ve unutmaz" (Tâhâ Sûresi: 52). "İşledikleri her şey sayfalarda mevcuttur. Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır" (Kamer Sûresi: 52-53) buyurmuştur.

Buradaki ''imâmun mubîn" ile Levh-i Mahfûz değil, insanların yaptıkları işlerin yazıldığı amel defterlerinin kastedildiğini söyleyenler de vardır ki doğrusunun da bu olduğu kanısındayız.

Bu âyet, kibir ve inatları yüzünden Peygamber'e karşı gelen kimseleri uyarmaktadır. Allah onların yaptıkları her şeyi bir bir yazıp tespit etmektedir. Bir gün onların hesâbını soracak, yaptıklarını onların yanına bırakmayacaktır.

Sözgeliminden bu âyetlerin, müşriklerin, söz ve hareketleriyle Peygamber'i incittikleri bir sırada indiği ve onların olumsuz tutumlarından üzülen Allah Elçisini tesellî ettiği anlaşılmaktadır. Bu âyetler, Hak yolu davetçilerine azim ve irâde gücü, bu uğurda karşılaşacakları güçlüklerden ötürü yılgınlık göstermemeyi, olaylara sabır ile karşı koymayı aşılamakta, Peygamber dâhil bütün davetçilere ümit ve tesellî vermektedir.

Buruc Suresinde Kur’ân’ın korunan bir levhada bulunduğu vurgulanır. Levh: Üzerine resim yapılan, yazı yazılan şeye denilir. Bunun niteliği hakkında çeşitli rivayetler vardır. Fakat bu rivayetler sağlam değildir. Tahminlere göre hüküm vermek de isabetli olmaz.

(devamı yarın..)