16.08.2011- Kadir Gecesi Miladi Takvim *** Sabah namazını güneş doğmadan ne kadar önce kılabiliriz? *** Mescitte uyunabilir mi?
Pazartesi, 15 AÄŸustos 2011 17:02

Kadir Gecesi Miladi Takvim

Sayın Hocam, herkesi aydınlatıyorsunuz, hepimiz sizinle doğruları öğreniyoruz. Yanlıştan, batıldan halkımızı arındırıyorsunuz. Allah size uzun ömürler versin ve bizi hep aydınlatın. Sayın Hocam size benim sorum Kadir Gecesi hakkında;

— Miladi Takvim esas olsaydı Kadir gecesi ve Ramazan gerçekte hep sabit olan hangi ay ve güne denk geliyordu? Geçen bir yerde okuduğumda 10 Ağustos 610 tarihinde Kuran vahyedilmeğe başlamış. Bu doğru mudur?

İkinci sorum Nur Suresinden bir âyet ile ilgili;

—Nur Suresi 58.ayeti açıklayabilir misiniz? Bu ayetin bir geliş sebebi var mıdır? Diyanet'in Kur’ân mealinde bu ayetin Hz. Ömer'in yaşadığı bir olay sonucu geldiği yazılmakta. Bu doğru mudur? Saygılarımla,

Teşekkür Ederim. Bülent KURT

Cevap: Güneş takvimine göre Kadir gecesinin, sizin yazdığınız tarihe rastlaması büyük ihtimaldir. Hz. Peygamber'in 571 tarihinde doğduğu kabul edilirse 40 yıl sonra Ramazan ayının 610 tarihine rastlaması gerekir. Bu takdirde o zaman Kadir gecesi de 610 tarihine rastlar. 10 Ağustos da olabilir ama ben bunu inceden inceye hesabetmedim. Bence önemli de değildir. Çünkü Dini gün ve gecelerin yeri değiştirilemez. Ay takvimine göre belirlenmiş olan kutsal gün ve geceler yılı dolaşır. Bunları güneş takvimine göre sabitlemek, mesela başka bir geceyi Kadir Gecesi olarak kabul etmek hem Müslümanların çoğunluğu tarafından kabul görmez, hem de asırlardan beri Müslümanların icma ile kabul edilmiş ve kudsiyyet kazanmış olan gecenin kudsiyyetini taşımaz.

Nur Sûresinin 58. Âyetinin tefsirine gelince: 

"Ey inananlar, ellerinizin altında bulunan (köle ve hizmetçi)ler ve henüz erginliğe ermemiş çocuklarınız üç vakitte (odalarınıza girebilmek için) izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti elbisenizi çıkar(ıp yat)acağınız zaman ve yatsı namazından sonra. Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği üç vakittir. Bunların dışında (hizmetçilerin ve çocukların, izin almadan içeri girmelerinden dolayı) ne size, ne de onlara bir günah yoktur. (Onlar sizin) yanınızda dolaşırlar, birbirinizin yanına girip çıkarsınız. Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nûr: 58)

Âyette geçen 'avret açıklık, bozukluk, kusur demektir. Burada kastedilen, insanın açık kalabileceği vakitlerdir. Bu âyette mü'minlere, köle ve cariyelerle (hizmetçilerle) henüz ergenlik çağına ermemiş çocuklarının, yatak odalarına girmek için üç vakitte izin istemeleri emrediliyor: Sabah namazından önce, kaylûle denilen öğle uykusuna yatılacağı zaman ve yatsıdan sonra. Bu zamanlar, insanın elbisesini çıkarıp yatacağı zamanlar olduğundan, bu zamanlarda yanlarına gelecek olan hizmetçilerle ergen olmayan çocukların da izin almaları gerekir. Bunun dışındaki vakitlerde hizmetçilerinin ve küçük çocuklarının, yanlarına izinsiz girmelerinde bir sakınca yoktur. Ancak ergen çocukların da yabancı insanlar gibi anne babalarının odalarına izinsiz girmemeleri gerekir.

İki adam İbn Abbâs'a, Kur’ân'da Allah’ın, izin almayı emrettiği bu üç vaktin durumunu sorup, şu cevabı almışlar: "Allah kusuru örter, örtmeyi sever. O zamanlar insanların kapılarında perde, evlerinde hicâl (Hicle'nin çoğulu olan hicâl, gelinler için evin ortasında kurulan örtü, çadır demektir.) yok idi. Adamın hizmetçisi, ya da yetimi odasına girince onu karısıyla yatar durumda görebilirdi. İşte Allah, o vakitlerde girecekleri zaman izin almalarını emretti. Daha sonra Allah perdeleri getirdi, bol rızık verdi. İnsanlar evlerine perde astılar, hicleler yaptılar. Artık insanlar, kendilerine emredilen vakitlerde izin almanın gerekli olmadığı kanâatine vardılar (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/304; Kurtubî: 12/303). Eğer bu rivayet sahih ise, İbn Abbâs'ın görüşüdür. Âyetin neshedildiği anlamına gelmez. İhtiyaç kalmayınca izin almanın gerekli olmadığını, ama âyetin belirttiği ihtimal ve şartlar bulunduğunda izin almanın gerektiğini gösterir (Kurtubî: 12/303).

 

Sabah namazını güneş doğmadan ne kadar önce kılabiliriz?

Sayın hocam hayırlı ramazanlar. Ben size yurtdışından yazıyorum. Benim sorum malum yurtdışında namazlarımızı takvime göre kılıyoruz. Yalnız sabah namazını güneş saatinden ne kadar önce kılacağız? Hakkınızı helal edin çok teşekkür ederim. Saygılar selamlar. Nurhan Şahin

Cevap: Sabah namazının vakti tan yerinin ağarmasından güneşin doğma zamanına kadar sürer. Tabii tam doğma zamanına kadar ertelemek mekruhtur. Ortalama güneşin doğmasından yarım saat yahut 15 dakika öncesine kadar kılabilirsiniz. Güneş doğmadan 2-3 dakika önce de kılınabilir.

 

Mescitte uyunabilir mi?

Selamünaleyküm Süleyman ATEŞ hocam, sizin dinimiz konusunda ki bilgi birikiminiz herkesin malumu, buna dayanarak mescitlerde istirahat uzanma uyuklama konusunu malumunuza sunmak istiyorum.

Malum Ramazan Ayı olması münasebeti ile uykularımızı tam alamıyoruz ve vücut biraz da halsiz kalıyor. Yemek yemediğimizden dolayı işyerinde 1 saat boş geçen öğle arasında işyerindeki mescidimize inip uzanıyorum dinleniyorum uykum çok olduğunda da saati kurup uyukluyorum, saatim çaldığında tekrar işimin başına gidiyorum. Fakat net bilgim olmamakla birlikte içimde tam rahat etmiyor, acaba; mescitte ayaklarımı uzatıp yattığımda uygunsuz bir davranış yapmış oluyor muyum? Tavsiyeniz nedir? Ellerinizden öper sağlıcakla kalmanızı dilerim.

Cevap: Namaz saati dışında mescitte uyumanın hiçbir sakıncası yoktur. Peygamberimizin kimi sahabileri de bazen mescitte hatta horlayacak kadar uyurlardı. Ben Suudi Arabistan'da Cidde'de günün sıcak zamanında namaz için mescide gittim, birçok kimse klimanın serinlettiği mescitte gayet rahat uyuyorlardı. İnsan uyurken elbette ayağını uzatır ama kıble tarafına uzatması edebe aykırıdır. Allah kolaylık versin.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ