BABANIN GAYRİ MEŞRU EMİR VE İSTEKLERİNE UYULMAZ *** NAMAZDA ÖNEMLİ OLAN HUZUR İLE VE BİLİNÇLİ KILMAKTIR
Pazar, 21 Eylül 2014 00:00

BABANIN GAYRİ MEŞRU EMİR VE İSTEKLERİNE UYULMAZ

Hocam iyi çalışmalar diliyorum. Size baba hakkı ile ilgili sorum olacak. Cevaplarsanız sevinirim. Babam çalışmayan, sözüne güven olmayan, kendisine acındırmayı ve ailesini küçük düşürmeyi adeta seven bir insan. Yıllardır çalıştığım, onun içki paralarına ve hatalarına gitti. Birikim yapamıyorum, sürekli para istiyor, her gün arayıp kafamı şişiriyor. Param yok desem de Allah ve dini kullanarak duygu sömürüsü yapıyor. Annemle ayrılar. Onun yüzünden anneme istediğim yardımları yapamıyorum. Sağlıklı olmasına rağmen insanları kandırarak veya insanlardan borç isteyip ödemeyerek hayatını sürdürüyor. Ne kadar öğüt versem konuşsam da nafile. Baba hakkını okuduğumda sadece dünyaya getirdiği için bu kadar hakka sahip olmasını da kabullenemedim. İsyana, küfre, nefrete, dinden iyice soğumama neden oldu bu durum. Babamın sesine bile tahammül edemiyor, isyan ediyorum. Sizce baba hakkından kurtulmanın bir yolu var mı?

Cevap: Babanın dine uygun emir ve istekleri yerine getirilir. Ama onun, Kur'ân'ın yasakladığı eylemlere ilişkin isteklerini yerine getirmek sevap değil, günahtır. Onun içki almasına, yalanına yardım etmeniz doğru olamaz. Babanız bu karakterde ise onun bu tür din dışı eylemlerine uymazsınız, hatta bunlara engel olmaya çalışırsınız. Ama babanız yoksul, yardıma muhtaç durumda ise ona bakmak, geçimini sağlamak zorundasınız. Babanın sesini duymaya tahammül edememek yanlıştır. Bütün hatalarına rağmen o sizin varlık sebebinizdir. Kırmamaya, incitmemeğe çalışın. Çünkü anne babanın meşru isteklerine karşı gelen, ona tahammül edemeyen kimseler, bir gün hatalarının kurbanı olabilirler. Dünya geçicidir. Bir gün babanız da gider, ardından ne kadar yaşasanız da siz de gidersiniz. İşte varacağınız o ebedi hayattaki hesabı düşünerek kimseyi, özellikle ana babayı incitmeyin.

İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediği gibi:

Hiç kimseye hor bakma

İncitme gönül yıkma

Sen nefsine yan çıkma 

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler

 


 

 

NAMAZDA ÖNEMLİ OLAN HUZUR İLE VE BİLİNÇLİ KILMAKTIR

Sayın Süleyman Ateş Hocam, öncelikle Allah`ın selâmı ve rahmeti sizin üzerinize olsun. Ben Hollanda`dan bir kardeşinizim. Size bir sorum olacak.

Ben namazlarımı kılarken mealini bildiğim surenin önce Arapça birinci âyetini, sonra o âyetin mealini okuyorum. Sonra ikinci âyetin Arapçasını ve sonra yine ikinci âyetin Türkçesini okuyorum. Aynı namazda salli ve barik dualarını sadece Arapça okuyorum, çünkü mealini bilmiyorum. Ben önce birinci âyetin Arapçasını, sonra o âyetin mealini okumakla namazdan zevk alıyorum. Bunda bir sakınca var mı? Bildiklerimin hem Arapçasını hem Türkçesini, bilmediklerimin sadece Arapçasını aynı namazda okumada bir sakınca var mıdır?

Sevgilerimle ve Saygılarımla...

Cevap: Çok güzel yapıyorsun. Kur'ân, Nisa Suresinin, "Ey inananlar, sarhoşken namaza yaklaşmayın ki ne dediğinizi bilesiniz. " mealindeki 43. âyetinde namazın bilinçli kılınmasını, kişinin söylediklerinin anlamını bilmesini öğütlemektedir, Sizin uygulamanız Kur'ân'ın ruhuna uygundur. Bundan da önemlisi namazda kalbin Allah'a verilmesi ve Allah sevgisinde yoğunlaşmasıdır. Allah kabul etsin.