13.08.2011- Uzun günlerde oruç *** Oruç fidyemi Afrika’ya yardım olarak gönderebilir miyim?
Cuma, 12 Ağustos 2011 22:38

Uzun günlerde oruç

Sayın Hocam! Can Ataklı’nın pazar günkü yazısı için ne düşünüyorsunuz? Tabii Ramazan’ın değiştirilmesi diye bir şey olmaz ama saatler konusunda haksız mı? Biz Berlin’deyken İstanbul’a göre en azından bir, hatta bir buçuk saat daha uzun oruç tutuyoruz. Norveç ve İsveç’te ise bizden de nerdeyse bir saat daha uzun oruç tutuluyor. Yazın Norveç’te nerdeyse her gün 20 saate yakın oruç süresi var. Kuran-ı Kerim, tutamadığınız orucu kaza yapın sonra tutun diyor. Bunun için bir zaman söylemiyor. Siz de zaten biliyorsunuz Ramazan’dan 3-5-10 ay sonra Mekke’de oruç tutun, en fazla 60 dakika oruç süresi uzuyor veya kısalıyor. Norveç’te kişin kaza yaparsanız 7 saate düşüyor oruç süresi. Berlin’de ise 8 saat. Kuran-ı Kerim’e göre bunu kısıtlayan hiçbir süre yok. Ben iç hastalıkları uzmanıyım. Birkaç gün yemek yememek vücudu yorar ama sağlık açısından bir zararı yok. Ama bir ay boyunca her gün 18- 20 saat susuzluk vücuda zarar verir. Zaten iftardan sonra sahura birkaç saat vakit kalıyor. Bu sürede de fazla su içemezsiniz. Ertesi gün gene uzun bir susuzluk. Mekke’de her zaman iftardan sonra 11-12 saat ara var. Bu sürede düzenli yemek yenilir ve su içilebilir. Ben Kuransal Islama’a inanan bir insanım (Hadislerin büyük çoğunluğu uydurma olduğu için tümünü reddediyorum. Bu benim yıllarca yaptığım araştırmaların sonucu, bunun ile ilgili de size sonra yazacağım). Ama buna bir türlü Kuransal bir çözüm bulamıyorum. Esasında sabitlemek güzel bir fikir de bu Kur’ân’daki Ramazan emrine aykırı. Bunu yapamayız. Zorlanınca biz de oruçları kışın mı kaza edelim? Önce fitre verelim sonra kışın tekrar oruç mu tutalım. Hatta Bakara 184’e göre sevaplarımız daha da artar. Saygılarımla. Erdoğmuş Celal Burak

Cevap: Sayın Dr. Celal Burak, sorduğunuz konuda daha önce birkaç kez yazmış, okurlarımı görüşlerimi aktarmıştım. Takriben 30 yıl önce yazdığım “Yeni İslâm İlmihali”nde, bu konuda özetle şunları söylemiştim:

Kur'ân-ı Kerîm'de oruç tutulması emredilen gün, normal namaz vakitlerinin olduğu bölgelere mahsustur. Ancak kutup bölgesine yakın bölümlerde gündüzün yirmi iki, yirmi üç saat sürdüğü yerler bulunduğu gibi tam kutup bölgelerinde ise gece ve gündüz altı ay sürmektedir.

Buralarda yaşayanların, altı ay oruç tutmaları elbette mümkün olmadığı gibi, altı ayda bir kez sabah ve bir kez de akşam namazı kılmaları da ma'kul olamaz. Yüce Allah, normal bölgelere göre hükmünü bildirmiş, normal şartların dışında kalan konuları, Müslümanların içtihatlarına bırakmıştır. Esasen asırlarca önce bazı İslâm bilginleri, bu meseleye cevap vermişlerdir. Nûru'l-İzâh şerhi Merâkî'l-Felâh'ta şöyle deniliyor: "Güneşin batar batmaz doğduğu ülkeler vardır... Bir sene kadar uzun sürecek Deccal günlerinde namaz vakitleri takdir edilir. Yani namaz vakitleri için belirli saatler ayrılır, namazlar o saatler içinde kılınır. Alım, satım, oruç, hac ve iddet gibi mes'elelerde de takdîre göre hareket edilir." (Ebû'l-İhlâs Hasan ibn 'Ammâr eş-Şurunbilâlî. Merâkî'l-Felâh: s. 53)

Böyle uzun yerlerde ve özellikle kutup bölgelerinde oruç, ya Kur'ân'ın indiği kent olan Mekke saatine veya o bölgeye en yakın olan normal vakitlerin cereyan ettiği ülkeye kıyasen tutulur. Kutup bölgelerinde namazlar da belirlenecek saatlerde kılınır. Biz vaktiyle bu görüşümüzü İlmihalimize yazmıştık. Sonradan Menâr'a baktığımızda Re-şîd Rızâ'nın da aynı kanıya vardığını gördük (Tefsîru'l-Kur'ân:2/163).


Oruç fidyemi Afrika’ya yardım olarak gönderebilir miyim?

Saygıdeğer hocam, öncelikle hayırlı ramazanlar diliyorum. Oruç fidyemi Afrika’ya yardım için Diyanet ve Kızılay’ın yardım hesabına verebilir miyim? Saygılar. B. Emiroğlu

Cevap: Elbette verebilirsin, En çok güvenilen bir kurum aracılığı ile fidyeni veya fitreni Afrika’daki yoksullara göndermek çok güzel olur.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş