BOŞANAN KARIKOCA TEKRAR EVLENEMEZ Mİ?
Pazar, 10 Ağustos 2014 00:00

BOŞANAN KARIKOCA TEKRAR EVLENEMEZ Mİ?

Boşanmış olan Rifâa el-Kurazî’nin karısı, Hz. Peygamber’e gelip "Ben Rifâ'a'nin karısı idim, beni boşadı. Abdurrahman ibn ez-Zübeyr'e vardım. Ama ondaki de tıpkı çaput gibi." dediği, Hz. Peygamber’in de: "Yani tekrar Rifâ'aya varmak mı istiyorsun? Ama sen bunun balcığazından, bu da senin balcığazından tatmadıkça olmaz." dediği rivayet edilir. (Buhârî, Libâs 23; Talâk, 7, 37; Nesâ'î, Talâk 9; Ebû Dâvûd, Talâk, 49)

Asıl amacı, kocasından boşanmış olan kadının, tekrar eski kocasına varabilmesi için başka bir adamla evlenip cinsel ilişkide bulunması gerektiğini anlatmak olan bu rivayet, hem çelişkilidir, hem de Kur'ân'ın açık hükmüne aykırıdır. Çelişkilidir, çünkü eğer kadının iddia ettiği gibi adam iktidarsız ise onunla nasıl ilişkide bulunacaktır? Kasıt bu kişi değil de başka bir adamla ilişkide bulunmak ise Peygamber'in böyle bir söz söylemesi mümkün değildir. Ayrıca bu rivayet, "Kadınları boşadığınız zaman bek­leme sürelerini bitirdiler mi, kendi arala­rında gü­zelce anlaştıkları takdirde, (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel ol­mayın. Bu, içi­nizden Allah’a ve âhiret gü­nüne inanan kim­seye veri­len öğüt­tür. Bu, sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara: 232) âyetine aykırıdır. Çünkü bu âyete göre boşanmış olan karı koca kendi gönül rızalarıyla tekrar birbirlerine dönebilirler. Âyette kadının, başka biriyle mutlaka cinsel ilişkiye girecek biçimde evlenmesinden söz edilmemiştir.

Âyetin amacı kadına özgürlüğünü vermektir. Erkeğin üç boşama hakkı vardır. Bu iş üç ayda tamamlanır. Eskiden erkekler kadını boşar, bekleme süresi dolmadan döner, yine döner, yine bir süre sonra döner, kadını ne tam özgür bırakır, ne de ona kocalık yaparlardı. Maksatları kadına eziyet etmek, sıkıntı vermekti.

İşte Kur’ân, bu üç boşama tamamlandıktan sonra artık kadının özgür olduğunu, isterse bir başkasıyla evlenebileceğini, kadın istemedikçe erkeğin bir daha ona dönemeyeceğini vurgulamıştır. Maksat kadına özgürlük vermek, onu despot kocanın elinden kurtarmaktır.

Ama kadın razı olursa müteakib âyetin hükmüne göre tekrar mehr almak şartıyla veya mehrini bağışlayarak ama tamamen özgür iradesiyle eski kocasıyla evlenebilir. Buna hiçbir engel yoktur. Kur’ân’ın bu hükmü yanlış anlaşılmış, sanki Kur’ân kadını bir başka erkeğin altına yatmak zorunda bırakmış gibi anlaşılmıştır. Zaten Hz. Ömer, sırf eski kocasına varmak için bir başka erkekle yatmayı fuhuş saymış ve böyle yapanları şiddetle cezalandıracağını vurgulamış, bu tür muvakkat kocaya da emanet teke sıfatını vermiştir.