TARIK SURESİ 5-8. ÂYETLERİN AÇIKLAMASI
Salı, 24 Haziran 2014 00:00

TARIK SURESİ 5-8. ÂYETLERİN AÇIKLAMASI

Sayın hocam sizin Kur'ân mealinizi okuduktan sonra kafama Tarık Suresi 5-6-7. âyetler takıldı. Başka meallere de baktım, aynı şey yazıyor.-insan neden yaratılmış olduğuna bir baksın, fırlayan bir sudan yaratıldı o, bel ile kaburgalar arasından çıkar- o su nedir?

Cevap: Kur'ân'ı tam anlayabilmek için sadece Meal okumak yeterli olmaz. Kur'ân'ın açıklaması olan Tefsîrlere de bakmak gerekir. Şimdi "Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri" adlı eserimde, Tarık Suresine yaptığım açıklamayı size gönderiyorum:

5- İnsan neden yaratıldığına bir baksın: 6- Atılan bir sudan yaratıldı. 7- Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkan (bir sudan). 8- O (Allah), onu tekrar döndür(üp yarat)mağa kādirdir. (Tarık: 5-8)

Âyetlerde: İnsanın, sulb ile terâib arasından çıkan suyun bir cüzünden yaratıldığını düşünüp kendisini böyle hakir görülen bir sudan yaratan Allah'ın, onu döndürmeğe de yani öldükten sonra yeniden yaratmağa da kadir olduğunu anlaması emredilmiştir.

Sulb ve terâib üzerinde iki görüş vardır. Birincisine göre ikisi de erkektedir. Sulb, erkeğin bel kemiği, terîbe'nin çoğulu olan terâib ise alttan dörder kaburga kemiğidir. İşte insanın cinsel cihazları, bedenin bu ana iskeleti arasında kalır. İnsan bu ana kemikler arasında bulunan cihazlardan tazyikle atılan suyun bir parçasından yaratılır.

İkinci görüşe göre ise sulb erkeğe, terâib kadına âittir. Yani insanın, erkeğin sulbü ile kadının terâibi arasından çıkan bir sudan yahut her ikisinin sulb ve terâibi arasından çıkan bir sudan yaratıldığı anlatılmıştır.

Birinci ihtimale göre insan erkekten atılan bir meniden yaratılmaktadır ki insanın cinsini belirleyen de, erkekten atılan menînin milyonlarca parçasından biri olan menî hayvancığıdır. İkinci takdirde de insanın, menîdeki sperm ile kadındaki yumurtanın birleşiminden yaratıldığı anlatılmış olur. Özellikle "خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ: atılgan bir sudan yaratıldı" âyetinde bir incelik vardır ki o da "من (min)"in, bazı anlamını ifâde etmesidir. Yani âyette insanın, o tazyikle atılan suyun tamamından değil, bir parçasından yaratıldığı anlatılmaktadır ki gerçekte insan, atılan menî içindeki milyonlarca spermden sadece birinin, yumurtayı aşılamasıyla yaratılmağa başlar.

Âyet, atılgan suyun, sulb ile terâib arasından çıktığını söylüyor. Kur'ân'ın söylediğini, modern Anatomi de doğruluyor. Zirâ: Erkeğin temel üreme organı husye ile kadının temel üreme organı yumurtalık, henüz anne karnındaki cenînin sulb ile terâibi arasındaki bölgede oluşur. Daha sonra bunlar aşağı iner. Kadında rahmin yanına yerleşir, erkekte vücud dışına çıkar.

Bunlar asıl yerlerinden aşağı inmekle beraber yine sulb ile terâib arasından gelen sinir ve lenf damarlarıyla beslenir. Yani bunların faaliyeti, yine sulb ile terâib arasına bağlıdır.

İşte bu âyetlerde, göz önünde her zaman görülen bu gerçeğe işaret edilerek Allah'ın yaratma kudreti anlatılıyor. Erkekte sperm, kadında yumurta gibi gözle görülmeyen hücreleri yaratıp bunların birleşmesinden yürüyen, gören, düşünen, yapan insanı yaratan Allah, onu yeniden yaratamaz mı? Elbette yaratır. Veya onu kendisine döndüremez mi? Elbette döndürür.