SABIR HAKKINDAKİ ÂYET NEREDE? (1)
Çarşamba, 26 Mart 2014 00:00

SABIR HAKKINDAKİ ÂYET NEREDE? (1)

Ben, beni seven kullarıma dert veririm, şifası gelinceye kadar o kul imtihandadır. Dert geldiği zaman sabretmemizi, şifası geldiği zaman şükretmemizi isteyen böyle bir âyet hangi surenin içerisindedir? Teşekkür ederim...

Cevap: Böyle bir âyet yoktur. Ancak kula ulaşan dert ve sıkıntıların bir sınav olduğunu, bunlara sabredenin, Allah tarafından ödüllendirileceğini bildiren âyetler ve hadisler vardır.

Dünya, bir sınav yurdudur. Mülk Sûresi’nde ifade buyurul­duğu üzere yüce Allah, ölümü ve hayâtı, insanları sınaya sınaya olgun­laştırmak için yaratmıştır. İnsanların, malları ve canları konusunda sına­nacakları, bazı âyetlerde açıklanmıştır.

Dilde tutmak, el çekmek anlamına gelen sabır etkileyici, üzücü bir olay karşısında kendine hâkim olmak, kızgın davranışlara girmemek; dili şikâyetten, uzuvları yanlış hareketlerden korumaktır. Kur'ân-ı Kerîm'de takriben doksan yerde zikredilmiş olan sabır, îmânın yarısıdır. Zira îmânın yarısı sabır, yarısı şükürdür., "Ey inananlar, sabır ve namazla (Allah'tan) yardım dileyin. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara: 153) âyetleriyle sabrı emreden Allah, “Ey inananlar, sabredin, direnin, savaşa hazırlıklı, uyanık bulunun.” (Âl-i İmrân: 200), “Sabredenleri, doğru olanları, huzurunda gönülden boyun büküp dîvân duranları, Allah için mallarını harcayanları ve seherlerde istiğfâr edenleri (Allah görmektedir)!” (Âl-i İmrân: 117) âyetleri ve benzerleriyle sabredenleri övmekte: “Allah sabredenlerle beraberdir.” (Âl-i İmrân: 146) ve benzeri âyetlerle sabredenleri sevdiğini, onlarla beraber olduğunu bildirmekte; “Sabrederseniz, bu, sabredenler için daha hayırlıdır” (Nahl: 126), “Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir.” (Nisâ: 25) âyetleri ve benzerleriyle sabrın, hayırlı sonuçlar vereceğini; “O halde sen de azim sâhibi elçilerin sabrettikleri gibi sabret, o(nankör)ler için acele etme...” (Ahkaf: 35), “Fakat kim sabreder, affederse şüphesiz bu, çok önemli işlerdendir!” (Şûrâ: 43) âyetleriyle sabrın, büyük irâde sahibi peygamberlerin yaptığı büyük bir iş olduğunu açıklamakta; “Biz, sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz” (Nahl: 96), “Sabredenlere, mükâfâtları hesapsız ödenecektir.” (Zümer: 10) gibi âyetlerle sabredenlerin, en güzel biçimde ödüllendirileceklerini müj­delemek­te; “Sabredenleri müjdele” (Bakara: 155) âyetiyle başına gelen olaylara sab­redenleri müjdelemesini Elçisi’ne emretmekte; “Evet sabreder, koru­nursanız, onlar hemen şu dakîkada üzerinize gelseler, Rabbiniz size nişanlı beş bin melekle yardım eder” (Âl-i İmrân: 125) âyetiyle sabredenlere zafer garantisi vermekte; Melekler de her kapıdan yanlarına girerler: 'Sabretmenize karşılık selâm size!' (derler)” (Ra‘d: 24) âyetiyle sabredenlerin, âhirette de büyük derecelere ereceklerini duyurmaktadır.

Fazîleti hakkında çok hadîs bulunan sabrın îmanla ilgisi, başın bedenle ilgisi gibidir. Nasıl başı olmayanın bedeni de olmazsa sabrı olmayanın da imanı olmaz. Hz. Ömer (r.a.): “Sabr ile güzel geçime, refaha kavuştuk” demiştir.

Sabrın nûr olduğunu bildiren Peygamber (s.a.v.): “Mü'minin işi tuhaftır, her işi hayırdır. Bu, yalnız mü'mine vergidir. Sevindirici bir işle karşılaşsa şükreder, o iş kendisi hakkında hayırlı olur. Üzücü bir işle karşılaşsa sabreder, o da kendisi için hayırlı olur.” (Müslim, Zühd: 64; Dârimî, Rikak: 61; İbn Hanbel, Müsned: 5/24),

“Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı bir mükâfât verilmemiştir.” (Müslim, Zekât: 124; Buhârî, Rikak: 20, Zekât: 50) diyen Allah'ın Elçisi, kendisinden duâ talebeden sar'alı zenci bir kadına: “Dilersen sabreder, cennete girersin; dilersen duâ edeyim, Allah seni bu dertten kurtarsın” demiş. Kadın: “Ben bayılıp düştüğüm zaman üstüm açılı­yor, Allah'a duâ et, vücudum açılmasın” demiş. Allah'ın Elçisi, kadına duâ etmişir (İbn Hanbel, Müsned: 1/347).

Sabredilen şey bakımından sabır, üç çeşittir: Allah’a ibadetlere sabır, günah işlememeğe sabır, Allah'ın sınavı olan üzücü olaylara sabır.

İlk ikisi, kulun kendi iradesi ile yapacağı işlerle ilgili sabırdır. Üçüncüsü ise kendi iradesi ve eylemi dışındaki olaylara sabırdır.

(devamı yarın..)