BAŞ ÖRTÜSÜ HK.
Perşembe, 13 Şubat 2014 00:00

BAŞ ÖRTÜSÜ HK. *

Sayın hocam, baş örtüsünün Sümer-Asur’dan bu yana gelişmesini, Kur’an’da açık emir olmadığını, konunun erkek egemen toplum yapısından kaynaklandığını açıklar mısınız? ...

Cevap: Baş örtüsü Kur’ân’ın emridir. Namaz da oruç da daha önceki toplumlarda ve dinlerde vardı. Bunlar, Kur’ân’da da yer almakla İslâm’ın gereği olmuştur. Nasıl, “Bu ibadetler İslâm öncesi kültürün bir devamıdır, Kur’ân’da yoktur” diyemezsek, baş örtüsü için de aynı şey söz konusudur. Uygularsınız, uygulamazsınız o size bağlı bir şeydir. Ama tarihi bir gerçeği inkâr etmek, bilim adamına yakışmaz. Her zaman söylüyorum, baş örtüsü İslâm’ın orijinal buyruğu değildir, Orta Doğu kültürünün devamıdır. Öyle ama Kur’ân bunu emrettiğine göre artık İslâm’ın gereklerinden biri olmuştur.

“Kur’ân’da saçı örtmek yoktur, örtüyü gerdan üzerine koymak vardır” gibi sözler bir değer taşımaz. Kur’ân’da humur diye geçer. Humur, himar’ın çoğuludur. Temel Arapça lügatlar himar’ı, baş örtüsü diye açıklar. Zaten her kadın bir kıyafet giyer, kıyafeti de gerdanını, bedenini örter. Ayrıca örtüden niçin söz edilsin? Lügatlar, tefsir kitapları ve uygulamalar hep yanlış mı? Şöyle diyebilirsiniz: Baş örtüsü var ama amacı kadının namusunu korumaktır. Bu örtü, hür kadınların simgesiydi. Cariyeyle hür kadını ayıran özellik, baş örtüsü takmaktı. Amaç hür kadını sataşmalardan, kem gözlerden korumaktı.

Hz. Ömer, baş örtülü gördüğü bir cariyenin başından örtüsünü çıkarttırmıştır. Eğer baş örtüsü takmak dinin temel görevi olsaydı, cariyeye de örtünme gereği getirilirdi. Oysa cariyenin örtmesi gereken yerler, aynen erkekler gibi göbekle diz kapağı arasıdır. Yani cariyenin göğüsleri dahi örtünme kapsamı dışında tutulmuştur. Neye göre? Geleneğe göre... Yoksa Kur’ân’da hür ve cariye ayırımı yoktur.

O halde bugün takılmasa da olur. Çünkü Kur’ân, “Sözü yani Kur’ân’ı dinleyip onun en güzeline uyanlar”ı övmektedir. “Demek ki Kur’ân’ın da bütün emirlerini uygulama gereği getirilmiyor, zamanın şartlarına en uygun olanına uymak da yeterlidir. Hepsini yapamıyorsak, hepsini terk etmemiz doğru olmaz. Yapabildiklerimizi yaparız” derseniz bu bir yorumdur. Ama “baş örtüsü diye bir şey yoktur” gibi sözler ciddiyetten uzaktır. Benden böyle bir şey beklemeyiniz. 70 yaşımdan sonra insanların hoşuna gitsin diye gerçeklere ters şeyler söylemem, söyleyemem.

 

*yazı arşivden alınmıştır