"ALLAH'A NASIL KULLUK EDECEĞİZ?" (2)
Salı, 21 Ocak 2014 00:00

"ALLAH'A NASIL KULLUK EDECEĞİZ?" (2)

(...dünden devam)

Saygıdeğer Hocam cevabınız için çok teşekkür ederim. Kur'ân-ı Kerîm Mealinizi yaklaşık 6 ay önce bir çırpıda okudum. Açıklayıcı dip notları ile birlikte muhteşem bir eser olmuş, Allah sizden razı olsun.

Açıkçası kimi yerde heyecanlandım, kimi yerde göz­yaş­larımı tutamadım. Gözlerim perdeliymiş, kulaklarım sağırmış, nan­körmüşüm haberim yokmuş...

Şimdi elimden geldiğince çevremdekilere daha saygılı, anlayışlı, sabırlı ve sevgiyle yaklaşmaya çalışıyorum.

Gecelerimi Kur'ân-ı Kerîm'i tekrar etmekle, Allah'ın Resu­lünü daha yakından tanımak için araştırmakla geçiriyorum.

Kendimi bildim bileli oruç tutarım ancak şu yaşıma kadar namaz kıldım diyemem.

Ben önemli bir kurumda görev yapıyorum. Oruç hususunda bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadım ancak, mesai dahilinde namaz kılmak pek mümkün olmuyor.

Şu dönemde de farklı manalara çekilip, "takiyye yapıyor" denebilir.

Bu sebeple yaz döneminde öğle namazını ikindi namazına birleştirip, diğer vakitler gibi evde kılıyorum ancak kış dönemi öğle namazı da ikindi ve akşam namazı da mesai saatleri içerisine denk geliyor. Şu an yıllarca aksattığım namaz bana öyle haz veriyor ki bir vaktin kaçması bile beni üzüntüden perişan ediyor.

Saygıdeğer Hocam, bu durumda benim yaz dönemindeki gibi öğle ve ikindi namazlarını birleştirmem doğru mudur? Ayrıca kış döneminde vaktinde kılamadığım öğle, ikindi ve akşam namazını kaza ile eda edebilir miyim? Kaza namazı hususunda farklı görüşler okudum, "Orucun kazası olur ama namazın kazası olmaz" diyenler var. Ben de bu güne kadar vaktini kaçırdığım namazlar için "niyet ettim Allah rızası için namaz kılmaya" diye niyet ederek kılıyordum. Yanlış yapmış mıyım?

Ardı ardına sıraladım sorularımı ancak beni mazur görün hocam, yürümeyi yeni öğrenmiş çocuğun heyecanı ve "ya düşersem" misali "ya yanlış bir yola girersem" korkusu var üzerimde.

Allah'ın selâmı üzerinize olsun, ellerinizden öperim.

Cevap: Sevgili Ahmet Bey, doğrusu Hak sevgisiyle karılmış mektubun beni sevindirdi. Allah senin gibi sevgi dolu subaylarımızın sayısını artırsın. Namaz Allah ile iletişim kurmaktır. Peygamberimiz, namazın, mü'minin mi'racı (Allah'a yükselişi) olduğunu belirttiği gibi aynı zamanda namazın münâcat yani Allah ile özel konuşma olduğunu da vurgulamıştır. Esasen Kur'ân namaz için üç vakit belirlemiştir. Hud Suresinde şöyle buyurulur:

"Gündüzün iki tarafında (sabah, akşam) ve geceye yakın sâ‘atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler, kötülükleri giderir (Büyük günâhlardan sakınıldığı sürece bir namaz, öteki namaza kadar olan günâhlara keffârettir Hadis-i şerif). Bu, ibret alanlara bir öğüttür." (Hud Suresi: 114)

Öğle ve ikindi namazlarını Peygamberimiz kendi ictihadlarıyla hep cemaatle kıldırdığı için bu iki namaz da farzdır. Bunlar birleştirilebilir. Yatsı namazı da akşamın uzantısı sayıldığından akşam ile yatsı da birleştirilebilir. Peygamberimiz yolculuklarda genelde öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birleştirerek kılardı. Normal zamanlarda da hiçbir mazeret yok iken bu namazları bazen birleştirmiştir. Bu bakımdan Hz. Hüseyin’in oğlu özellikle gençler için bu namazları birlikte kılmalarını öğütlemiş, “Namaz beş değil mi?” diyenlere “Hiç kılmamaktansa böyle yapmaları daha iyidir” demiştir. Onun torunu olan İmam Ca'fer-i Sadık Hazretleri, öğle ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazlarını birleştirmeğe cevaz vermiştir. Ama elbette ayrı ayrı kılmak daha efdaldir.

Şimdi siz işiniz gereği vaktinde kılamadığınız namazları (öğle-ikindi) öğle vakti içinde (önce öğleyi, ardından ikindiyi) takdimen cem edebilirsiniz. Yahut ikindi vakti içinde yine önce öğleyi, sonra ikindiyi te'hiren birleştirebilirsiniz. Şayet buna da vakit veya imkân bulamazsanız eve döndüğünüzde bu namazları sırasıyla cem'an kılabilirsiniz (öğle, ikindi, akşam).

Dediğim gibi namaz Allah ile iletişimdir, bu bakımdan namaz mü'minin mi'racı sayılmıştır. Bulunduğunuz yerde içinizden Allah'ı düşünmek de namaz sayılır. Nitekim cephede tam savaş durumunda askerin sadece "Allahu ekber" demesi dahi namaz için yeterli sayılmıştır. Allah kabul etsin. Başarı dileklerim ve sevgilerimle değerli köylüm Ahmet Bey, gözlerinden öperim.

***