BİR MASAL VE HURAFE DAHA : DÜRUL MEKNUN *** BİR DOSTUN MEKTUBU
Cuma, 17 Ocak 2014 00:00

BİR MASAL VE HURAFE DAHA : DÜRUL MEKNUN

Merhaba, bir sohbette ve bazı internet sitelerinde dürul meknun için aşağıda yazanlar söyleniyor, oradan kopyaladım, bunların olamayacağını biliyorum ama sizden bu konuda bilgi istiyorum. Teşekkürler.

Bu mübarek kaside İmam-ı Azam Ebu Hanife (radıyallahu anh) hazretlerinin hac seferlerinin birinde Ravza-ı Mutahharaya yüz sürerken aşk denizinin coşması neticesinde kalbine ilham edilen her bir satırında hazineler gizli bir aşk deryasıdır. Bu mübarek kasidenin bir takım faziletleri vardır

1- Sabah akşam Ravza-ı Mutahharanın hizmetçesi olan ve kürsiyi tavaf eden melekler bu mübarek kasideyi okurlar.
2- Okumaya devam eden bela afet ani ölüm imansız ölüm sihir veba nazar gibi facialardan emin olur.
3- 7 gün okuyan diline geleni esirgemesin biiznillah kabul olur
4- Düşmanlarını sevindirecek bir kötülükle karşılaşmaz .
5- Günahları bağışlanır.
6- Her okumanın peşinden yapılan her duada kabul olur.
..
8- Okuyanın her ameli makbul olur.
9- Bir memlekete genel bir felaket isabet etse bu kaside halisane okununca Allah(cc) o belayı defeder.
10- Müdavimlerinin gönlüne sevinç dolar fakirlik görmez.

Cevap: Bir kere durül meknun olmaz. Dürr-i meknun olur. Saklı inci demektir. İmamı A’zamın böyle bir kasidesi veya manzumesi yoktur. Bu yazılanlar İmamı Azam'a iftira, tamamen yalan, uydurma, tamamen saçma şeylerdir. Allah dinimizi bu yalancıların ve masalcıların şerrinden, hura­fele­rinden korusun.


 

BİR DOSTUN MEKTUBU

Hocam ellerinden öperim. Bir hususu size arz edeyim hocam. Bu aciz kul Allahın yaradılışta ayırmadığı amma yaratılanın ayırt ettiği, öteki dediği roman çocuğuyum.(çingene) baba sen de kınayabilirsin sıkıntı değil. Çünkü bizim fıtratımız itibarı ile adımız kınana ve kendi nefsini kınayan melamîdir. Hocam sizi seviyorum. Ellerinizden öpüyorum. 17li yaşlara kadar hiçbir şey bilmemekle beraber tasavvuf yoluna melami neşesine atıldık. Yaş 43 öğrenebildiğimizi istidadımız ala bildiğince aldık. Baba zoruma giden bir husus vardır.. Lütfen araştırınız.. İst. Esenyurt İst. Gaziosmanpaşa Dört Yol Silivri İzmir Bursa kısacası melami canlarının yaşadığı bütün illerde sohbetlere çağırılır gider sohbet ederiz.. Ne var ki.. şu Abdülaziz hocanın Vahdet-i Vucuda öcü gibi bakması bizi derinden üzer.. Sizin ile bu konuyu konuşmak en büyük isteğimdir.. Zira Vahdetül Vücud mümkünattır, mukayyettir.. Mutlak değildir mutlak olan Vacibil Vücud olan Allah’tır.. Burada sizi rahatsız etmek istemiyorum .. Baba bu garibi ellerinizi öpmek için fırsat verirseniz minnettar olurum.. ayrıca baba inşaallah yanlış anlamasın ama İstanbuldaki görevimizi de yazayım. İstanbul Roman Dernekleri Fedarasyonu Başkan Yardımcısı.. Baba ellerinden hasretle öperim fırsat verirsen elini şuhudi değil vücudi olarak öpmek isterim. Saygılarımla....

Cevap: Biz insanlar arasında ayırım yapmayız. Hiç kimseyi de hor görmeyiz. Herkes Allah’ın kuludur. Allah katında en değerli olan, Allah’tan en çok korkan, O’na saygılı olan, O’nu yürekten sevendir. Kibir, gurur insanı manen alçaltır. Bizim bilgimiz nedir ki? Saman çöpü kadar değeri olmayan bir bilgi kırıntısı. Her bilenin üstünde bir bilen vardır. Saman çöpü kadar bilgi ile gururlanan, manen değerlerini yitirmiş olur. Kibrin kulu nasıl mahvettiği, ta ilk yaratılışta belli olmuş; bilgisine böbürlenen mahluk Hakk’ın huzu­rundan kovulmuştur.

Benimle görüşme meselesine gelince pek boş vaktim yok. Ama belki Şubat ayı içinde bizimle irtibat kurabilirsen nasip olursa görüşebiliriz. Allah yardımcınız olsun. Her daim mesut olunuz. Selam ve sevgilerle.