CİNCİLERE İNANMAKLA ŞİRK Mİ İŞLEDİM?
Salı, 17 Aralık 2013 00:00

CİNCİLERE İNANMAKLA ŞİRK Mİ İŞLEDİM?

Fikirlerine olağanüstü değer verdiğim, saygıdeğer hocam, ben, yıllar önce geçirdiğim çok ağır bir depresyon sırasında psikiyatristlerin yanısıra birkaç üfürükçüye de şuursuzca sürüklendim. O yıl, şehrimizde büyük bir deprem (ve travması) geçirmiş ve annemi de kaybetmiştim. Yetmezmiş gibi, sözleştiğimiz bir bayan arkadaşımı da ailesi beni dövdürterek elimden almıştı. Savunmasız ve yalnızdım, koruyamadım kendimi. Hoca denen üfürükçülerden de bize büyü yapıldığını düşünerek yardım istemiştim. Hem varsa büyü bozulsun - kız da olumlu davransın diye. Üfürükçüler beni defalarca aldatarak çok hastalanmama neden oldular, aile ilişkilerimiz de bozuldu. Onlardan istediğim yardımın yanlış olduğunu algılayamadan. Dört beş yıl cahilce sürüklendikten sonra uyanabildim. Onbinlerce kez tövbe ettim, namaz kıldım, her gün Kur’ân okudum, bu sevgiden de vazgeçtim, beni içerden yönlendiren kötü ruh ve düşüncelere karşı cihat açtım adeta. Şu an psikolojim de düzeldi. Son üç-dört yıldır Rahmanî yaşıyorum, tüm ruhum ve bedenimle Allah'a teslim ediyorum kendimi.

Sorum şu değerli Hocam: Ben müthiş bir şüphe ve korku içindeyim. Ben affedilmez bir şirk suçu mu işledim? İşledimse tövbelerim kabul olur mu, başka nasıl tövbe edebilirim? Bazı yazarlar asla af yok, cennet yok yazıyor. (İlk Müslümanların hemen hepsi şirk içinde olduklarına göre hiçbiri affedilmedi mi? Mahvoldum mu?) İnanın ben bu ülkede Allah’tan sonra sadece size inanıyorum din konusunda. Beni aydınlatırsanız size dualarımla minnettar olurum efendim. En içten saygılarımı sunarım. Değerli Hocam...

Cevap: Yazdıklarınıza göre sizin cincilerden, afsunculardan medet ummanız, İslâm'ın tevhîd inancına aykırıdır. Hatta bundan şirk kokusu bile gelir. Ama Allah, tevbe eden kulunun günahını bağışlar. Şirk affedilmez bir günahtır ama kul şirkinden dönerse Allah onun geçmişteki şirk günahını siler. Hz. Peygamber'in sahabîleri vaktiyle müşrik idiler. Yani şirk dini içinde idiler. Ama Müslüman olmakla şirkten döndüler, tevbe ettiler. Allah da onları bağışladı ve onları İslâm’ın bayraktarları, İslâm nesillerinin en hayırlısı yaptı. Çünkü Peygamberimiz, en hayırlı kuşağın, kendi kuşağı olduğunu haber vermiştir.

Allah kulunun bütün günahlarını bağışlar. Ancak şirk günahını tevbe etmeden bağışlamaz. Öteki günahları, kul tevbe etmese de Allah dilerse bağışlar. Ama şirki tevbesiz bağışlamaz. Zira: "Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, bunun dışında dilediği günahları bağışlar." buyurmuştur. Bu âyetten anlaşılan şudur: Allah öteki günahları kul tevbe etmese de dilerse bağışlar. Ama şirki kul tevbe etmedikçe bağışlamaz. Kul, tevbe ile şirkten döner, tevhîd çizgisinde yaşarsa Allah, o kulun daha önce yaptığı şirk günahını da bağışlar. İşte Peygamber'in sahabîleri en güzel örnektir. İslâm’a girmekle kulun bütün günahları silinir. Peygamberimiz: "İslâm kendisinden önce yapılmış günahları siler" buyurmuştur.

Sevgili okurum, sen daha önce yaptığın hatalara takılıp kalma, onları bırak, Allah'a yönel, ne cinciden medet um, ne yaratıklardan bir şey bekle. Allah'a yönel. Allah, kuluna şah damarından yakındır. Ve Allah, kulunu, kulun kendisini sevmesinden daha çok sever, korur. Çünkü yaratıkları, özellikle insanları kendi sıfatlarını göstermek için yaratmıştır. Yaratıklar, Hakk'ın bir görüntüsünden ibarettir. Bundan dolayı Peygamberimiz: "Allah, Âdem'i (yani insanı) kendi suretinde yarattı" buyurmuştur. Tevrat’ın da bir âyeti olan bu hadis, Allah'ın, kendi sıfatlarını insanda gösterdiğini ifade eder. Yunus ne güzel söylemiş:

"Et ile deriye büründüm, insan diye göründüm."

Şeyh Galip de bu sırrı şöyle dillendirmiştir.

"Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen,

Merdüm-i dîde-i ekvan olan Âdemsin sen!"

OKURUMUN CEVABI:

Saygıdeğer muhterem hocam, şirk konusunda tereddütlerimi giderdiğiniz ve beni aydınlattığınız ve cevapladığınız için teşekkür ederim, Allah size sağlıklı, uzun ömür versin ve en büyük cennetine kabul buyursun efendim. Saygı ve hürmetlerimin kabulünü rica ederim.