VİZYONSUZ UFUKSUZ BİR VAİZİN SÖZLERİ

Sn. Hocam, selam ve hürmetlerimle ellerinden öperim. Bugün Antalya ili merkez camilerinden birinde, cuma vaazı veren vaiz.'' Dünyada sekiz buçuk milyar insan var; bunların bir buçuk milyarı Müslüman, diğerleri Yahudi, Hıristiyan, Mecusi, Putperest. Müslümanlar cennette, diğerlerinin tamamı cehennemdedir.'' dedi. Ve hepsi de birdir. Bir ateşperest bir putperestle semavi dine mensup bir kişi aynı konumda mıdır?...

Cevap: O hoca Kur'ân'ı bilmeyen, kulaktan dolma bilgilerle şartlanmış dar ufuklu, vizyonsuz adamın biridir. Kabahat onda değil, onu o kürsüye oturtandadır. Kur'ân'ın, salihlerini cennete gönderdiği Kitap ehlini topluca cehenneme göndermek ne büyük gaflet ve ne büyük dalalet. Oysa Kur’ân şöyle buyurmaktadır:

“Ama hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece sâatlerinde ayakta durup Allâh’ın âyet­lerini okuyarak secdeye kapanan bir topluluk da vardır.

Onlar, Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten men’ederler; hayır işlerine koşarlar. İşte onlar iyilerden­dir.

Yapacakları hiçbir iyilik inkâr edilme­ye­cektir. Şüphesiz Allâh, (günâhlardan) ko­ru­nanları bilmektedir.” (Bakara: 113-115)

Kur’ân içeriğinden haberi olmayan bu adamda hiç Allah'ın âlemleri kapsayan rahmetini düşünme yok mu? Bir kere dünyada sekiz buçuk milyar insan yok. Benim bildiğim 7 milyar civarında. Ona göre 8,5 milyar insandan sadece 1,5 milyar Müslüman cennete gidecek, ötekilerin hepsi dini ne olursa olsun hep cehenneme tıkılacak. Yani tam yedi milyar insan cehennemde cayır cayır yanarken Allah da onların sonsuzca yanmasını seyredecek. Benim bildiğim, Kur'ân'ın tanıttığı Allah, erhamurrahimîn (merhametlilerin en merhametlisi)dir. İşte benim Tanrım, merhametlilerin merhametlisi Allah’tır. O Vaizin hayalî tanrısı değildir. Ben öyle bir Tanrıya inanmam. Benim Allahım, rahmetiyle her şeyi kucaklamış olan Allah'tır. Dini ne olursa olsun, her insan, nefes alan her canlı yaşama gücünü O'ndan alır. O'nun koruması kollaması olmasa hiçbir canlı nefes alamaz. Kur'ân "İnne Rabbî alâ kulli şey'in hafîz: Muhakkak ki benim Rabbim herşeyi korumaktadır" (Hûd: 57) buyurur. Allah, koruduklarını yakmak için mi korur? Zaten koruması, yakmaması, tehlikelerden muhafaza etmesi demektir. Siz böyle hayalcilere, vizyonsuz insanlara bakmayın. Yunus Emre Hazretleri ne güzel söylemiş:

Hâşe elillah senden ey Rabbülenâm

Sen temâşa kīlasun ben hoş yanam!

Yani ya Rabbi, ben cayır cayır yanarken senin karşıma geçip benim yanmamı seyretmekten zevk almazsın, böyle bir şey senin şanına yakışmaz!