KERAHET VAKTİ, HARAM OLAN ETLER (1) PDF 
Pazar, 17 Kasım 2013 00:25

KERAHET VAKTİ, HARAM OLAN ETLER (1)

Ben sizi devamlı takip ediyordum ama bu sıra hiçbir gazetede yazmıyorsunuz, gerçi sizi kitaplarınızdan takip ediyorum. Belki de size yazdığım bu soruların cevapları kitaplarınızda mevcuttur (Kur’ân ansiklopedisini daha tam okuyamadım) ama ben gözden kaçırmış olabilirim. Aşağıdaki sorularımı cevaplarsanız beni memnun edersiniz. Selâm saygı ederim, Allah size sağlık mutluluk ve huzur versin.

1-Kerahet vakti diye bir vakit var mıdır? Bu saatte namaz kılınmazmış (ama Allah zikredilir namaz zikir değil mi, suç olan hareketler mi)! Allah için zaman var mı ki Allah’la kul arasında belli vakitlerde bağlantı koparılsın?

2-Kur’ân’da yasaklanan domuz, leş, Allah’tan başkası adına kesilen hayvan ve kan pıhtısı. Bunlar dışındaki hayvanların yenmesinde (kedi, köpek, kurt v.s. insanın midesi alırsa) bir günah var mı?

3- Gerçekten bizim peygamber (Muhammed Mustafa (sav)) diğer peygamberlerden üstün mü? Bunu nereden biliyoruz? Bazı insanlar hadisleri gösteriyor. Eğer peygamberimiz (sav) söylemişse peygamberimizin tevazuu nerde kaldı?

4- Peygamberimizin (zayıf hadislerde nakledilenler hariç) demediği ve yapmadığı ibadetleri kişi yalnız Allah’a daha yakın olmak için yaparsa günah olur mu? Murat Gökhan

Cevap: Bu soruların cevapları defalarca verilmiştir. Çeşitli zamanlarda yazmış olduğu cevapları bir araya getirerek okurlarımla paylaşmakta yarar görüyorum. Meşhur sözdür: 180 kez de olsa tekrarda yarar vardır, derler. Biz de bu soruların cevaplarını tekrar olarak veriyoruz:

1) Klasik İlmihal kitaplarında sabah namazından sonra güneş doğarken, öğle vakti güneşin, tam ufkun ortasına geldiği zaman ve bir de ikindi namazından sonra güneş batarken namaz kılmanın mekruh yani hoş olmayan zamanlar olarak gösterilir ise de bunun doğru olmadığı ve Kur'ân'a da aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Namaz zikirdir. Allah'ı anmanın zamanı yoktur. Kur'ân sabah akşam ve her zaman Allah'ı zikretmeyi, O'nu tesbih etmeyi emretmektedir. Tesbihin ve zikrin her hangi bir zaman mekruh olması söz konusu değildir.

2) HARAM OLAN ETLER:

En’âm Suresi’nin 145’nci âyetinde Hz. Muhammed'e: Kendisine vahyedilenlerde, yemek isteyen kimse için leş, akıtılmış kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvan etleri dışında hiçbir şeyin haram olmadığını, darda kalanın ise başkasının hakkına saldırmamak ve sınırı aşmamak şartıyla bu haram olan şeylerden de yiyebileceğini söylemesi emrediliyor. Allah'ın çok affeden, çok esirgeyen sıfatları vurgulanarak, O'nun, zorunlu hallerde haramlardan yiyen kullarını affedeceğine işaret ediliyor.

İslâm’da genişlik ve kolaylık vardır. Allah, nimetlerini kullarına helâl kılmıştır. Güzel olan şeylerin hepsi helâldir. Yalnız bazı şeyler, zararlarından dolayı haram kılınmıştır. Bunun amacı da kulun maddesini ve mânâsını zararlı şeylerden korumaktır.

Devamı olan 150. âyette de, Allah’a ortakkoşanların şahidlerinin yani izledikleri din adamlarının, “yasak” diye öğütledikleri şeylerin, gerçekten Allah tarafından yasaklandığını kanıtlamaları buyuruluyor. Kendi hayalleriyle yasakladıkları bu şeylerin, gerçekten Tanrı yasağı olduğunu nereden biliyorlar? Bu konuda kendilerine vahiy mi geldi? Yoksa atalarından kendilerine intikal eden Tanrısal bir belge mi var, ellerindeki, dünya nimetlerine böyle yasaklar koyarak hayatı zorlaştırmışlar, “Şu yasak, bu yasak” diyerek dinlerini, inançlarını vehim ve hurafeler, zan ve hayaller üzerine kurmuşlar?

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş