KÜFR SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI NEDİR? (3)
Çarşamba, 06 Kasım 2013 00:00

KÜFR SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI NEDİR? (3)

(...dünden devam)

وَوَجَدَكَ ضَآلاًّ فَهَدَي . Allah seni şaşkın bulup doğru yola iletmedi mi?" (Duhâ Sûresi: 7), "Sen Kitâp nedir, îman nedir bilmezdin, fakat biz Kur'ân'ı, kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ilettiğimiz bir nûr yaptık" (Şûrâ Sûresi: 52) gibi âyetlerde de bu husus vurgulanmıştır.

Sûrede "Ey nankörler" hitâbından sonra ibadet fiillerinin muzâri (şimdiki hal) kipi ile kullanıldığı iki âyetten sonra, bu fiillerden birinin, ikinci şahıs mâzî kipiyle kullanıldığı bir âyet gelmektedir. Son iki âyet, ilk iki âyetin tekididir. Önceki iki âyette Peygamber'in, şimdi ve gelecekte kâfirlerin yaptığı ibadeti yapmadığı; son iki âyette de kâfirlerin eskiden yapmış oldukları ibadeti yapmayacağı vurgulanmaktadır. Sûredeki "Ben sizin ibadetinizi yapmam" veya "Ben sizin taptığınıza tapmam" veya "Ben sizin ibadet ettiğiniz gibi ibadet etmem" âyetleri yinelenmektedir. Sûrede tekrarın olmadığını anlatmak için bazı müfessirler, "لا "nın dâhil olduğu ilk iki cümlenin istikbâle, isim cümlesi olan son iki âyetin de hale âidolduğunu söylemişlerdir. Ancak Şevkânî buna itiraz ediyor ve "لا" ile "ما"nın birbiri yerine kullanıldığını, devam ve sebat ifâde eden isim cümlesinin şimdiki hali de geleceği de kapsadığını söylüyor ve âyetlerde tekrarın bir kusur olmadığını, zira sözü güçlendirmek için cümleyi tekrar etmenin, Arap dilinin üslûplarından olduğunu söylüyor (Fethu'l-Kadîr: 5/506-507).

Bizim kanâatimize göre sûrede tekrar yoktur. İlk iki âyet, Peygamber'in, şimdiki halde müşriklerin ibadet ettikleri gibi ibadet etmediği; son iki âyette de yine Peygamber'in, müşriklerin eskiden ibadet etmiş oldukları şekilde ibadet etmeyeceği, yani müşriklerin ne şimdi uygulamakta oldukları, ne de eskiden uyguladıkları ibadet şeklinde aslâ ibadet etmeyeceği anlatılmaktadır. İlk iki âyet müşriklerin şimdi uyguladıkları ibadet tarzını, son iki âyet de onların eskiden uyguladıkları ibadet tarzını reddetmektedir.

Müfessirlere göre 4 ve 5 nci âyetler, Peygamber'in mazide de asla putlara tapmadığını ifade etmektedir. "Yani ben sizin tapageldiğinize tapıcı değilim, ne geçmişte sizin taptığınız şekilde putlara taptım, ne de şimdi ve gelecekte taparım. Ben aslâ Allah'a ortak koşmadım, putlara tapmadım" demektir.

Fakat kanâatimize göre âyetin manâsı böyle değildir. Sûre Peygamber'in, artık eskiden Arapların yaptığı şekilde ibadet etmeyeceğini vurgulamaktadır. Hz. Peygamber'in, geçmişte Arapların ibadet ettiği şekilde hiç ibadet etmediğine dair kesin bir delil olmadığı gibi bunun tersini gösteren kanıtlar vardır. Peygamber, geçmişte onlar gibi ibadet etmiş olsa da bu, kendisi için kusur değildir. Çünkü onun masumluğu, peygamberlik ile başlar. Ondan önce onun, öteki insanlar gibi yaşadığı, âyetlerle sabittir. Biraz önce meâllerini yazdığımız Duhâ ve Şûrâ Sûresinin âyetleri yanında, Yûnus Sûresinin: "De ki: 'Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım, düşünmüyor musunuz?' " meâlindeki 16 ncı âyeti de onun ibadet ve davranışlarının, peygamberliğinden önce toplumun diğer insanlarınkinden farksız olduğunu gösterir. Nitekim Süddî de Hz. Peygamber'in, kırk yıl (yani peygamberlikten önceki hayatında) kendi kavminin dininde olduğunu söylemiştir (Câmi'u'l-beyân: 30/232). Sûrede Peygamber'in, artık ne şimdi, ne de gelecekte Kureyşin şimdi ve geçmişte uyguladıkları ibadettarzınıuygulamayacağıvurgulanmaktadır.Sonunda da Peygamber'in getirdiği tek Allah'a ibadet tarzını kabul etmeyip şirke bulanmış olan ibadet geleneklerinde ısrar edenlere, herkesin dininin kendisine âidolduğu, herkesin bildiği gibi hareket edebileceği ve herkesin yaptıklarından sorumlu olduğu anlatılmaktadır.

 

(devamı yarın..)