ALLAH KULUNA “ŞANLI” DEMEZ *** HARUT VE MARUT HAKKINDA
Perşembe, 15 Ağustos 2013 00:00

ALLAH KULUNA “ŞANLI” DEMEZ

Sayın Hocam Ahzap suresinin 45-46 âyetleri

“Ey Şanlı nebi biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ve Allahın izniyle aydınlatan bir lamba olarak Allah'a davetçi yaptık.” (kendim mealini vermeye çalıştım)

Hocam bir Hadis-i Şerifte de: "Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz." denmektedir.

Benim sormak istediğim şu:

Âyeti kerimede Cenab-ı Allah Peygamber Efendimize S.A.V. aydınlatan bir kandil, lamba olduğunu söylerken; Ashab-ı Kiram Efendilerimiz nasıl Yıldız olmaktadır?

Âyet-i kerime yanlış olamayacağına göre; Hadisin sıhhatinde bir şey mi var? Yoksa meselenin bilmediğimiz bir yönü mü var? Açıklarsanız memnun olurum. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla. ..

Cevap: Evvelâ kendi kendinize yaptığınız meal sorunludur. Çünkü “Ey şanlı nebî” diye bir övgü sıfatı kullanıyorsunuz. Âyette böyle bir ifade yoktur. Peygamber Allah’ın kuludur. Allah kuluna şanlı demez. Bu tür sıfatları, rütbe itibariyle hitabedilen ve övülen zatın altında bulunanlar kullanır. Allah’ın, kuluna böyle bir ifade kullanması uygun değildir.

Saniyen: Âl-i İmran Sursenin 31. âyetinde: "De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.’ Allah bağışlayandır, esirgeyendir." Peygamber'e uyanı Allah'ın sevdiği vurgulanmaktadır. Birçok âyette de Allah'ın tevbe edenleri, temizlenenleri, takva sahiplerini sevdiği belirtilir. Hz. Muhammed tevbe edenlerin, takva sahiplerinin başında geldiğine göre elbette Allah'ın sevgili kuludur. Onun için "Allah'ın sevgili kulu" denmesinde ne sakınca olabilir? Ama sevgi başka, aşk başka. Eğer Habibullah sözcüğüyle Allah'ın âşık olduğu insan kastedilirse bu asla caiz olmaz. Çünkü aşk sevdadır, kişi elde edemediğine âşık olur, bu sevgi kara sevdaya dönüşür. İnsanı rahatsız eder. Yani aşkta dengesizlik vardır. Hâşâ Allah'ın elde edemediği, ulaşamadığı bir şey yoktur ki ona âşık olsun. Zaten büyük mutasavvıflar da Allah hakkında aşk tabirini kullanmanın caiz olmadığını belirtmişlerdir. Bu konuda Kuşeyrî risalesine bakılabilir. Allah kulunu sever; sevgide denge vardır; olumluluk vardır ama âşık olmak O'nun şanına yakışmaz.

Ashabın yıldızlar gibi olduğunu, hangisine uyulsa hidayete ulaşılacağını ifade eden hadislerin sıhhati kuşkuludur. Hata bence bunlar uydurmadır. Zira bunlar içinde Muaviye gibi Müslümanlar arasında iç savaşın çıkmasına neden olan, İslam’daki seçim sistemini, mel’ûn oğlu Yezîd’i veliahd yaparak saltanata çeviren kişiler vardır. O Yezid ki Harre katliamını yaparak Mekke Medine halklarının ileri gelenlerini katlettirtmiştir. Bu tür hadisler, sahabiler arasında çıkan anlaşmazlıklar sonucunda bir tcrafı tutanların, karşı tarafta olan sahabileri taşlamaları yüzünden çıkan ayrılıkları, bölünmeleri önlemek için bütün sahabileri eleştiri dışında tutma niyetiyle üretilmiştir.

 


 

HARUT VE MARUT HAKKINDA

Sayın Hocam sorum, Harut ile Marut Hakkında; bunlar melek miydi? İyi mi iş yaptılar? İnsanlara büyüyü öğretmişler..

Allah C.C. meleklere insan olmanın zorluğunu göstermek için nefis mi vermiş? Bunlar hakkında detaylı bilgiye nasıl ulaşabiliriz? Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Saygılarımla...

Cevap: Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri adlı eserimi açarsınız, Bakara Suresinin 102. âyetinin tefsirini okursunuz, cevabınız orada vardır.