MÜSLÜMANLIĞIN ÖN KOŞULU TEVHİDDİR
Cuma, 26 Temmuz 2013 00:00

MÜSLÜMANLIĞIN ÖN KOŞULU TEVHİDDİR*

Gelecek yıl hac vazifemi yerine getirmek niyetindeyim. Hacdan gelince başımı kapatmam zorunlu mu? Kur’ân’daki örtünme kavramını açıklar mısınız?

Cevap: Baş örtüsünün hac ile ilgisi yok. Baş örtüsü Kur’ân’ın emri, hacca gitsen de gitmesen de o emir geçerli. Hac ile geçerlilik kazanmıyor. Sizin kapatmamanız dinen bir kusur olsa da o sizinle Allah arasında bir şeydir. Allah, kulunun hatalarını bağışlar. Siz hacca gidebilirsiniz, geldiğiniz zaman başınızı kapatmazsanız şimdiki durumunuz ne ise yine odur. Çünkü hacca gitmekle baş örtüsü ayrı bir öncelik kazanmaz. İşin aslına bakarsanız günümüzde baş örtüsü, 14 asır önceki gibi kadını koruyucu özelliği taşımaz. Örtünme emri Kur’ân’da iki yerde geçer. Ahzâb Suresi’nin 59’uncu ayeti: “Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle, (dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar, onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”

Nur Suresi’nin 31’inci ayeti: “İnanan kadınlara da söyle: ‘Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Himâr(başörtü)lerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar. Süslerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocalarına, (aile bireyleri sayılıyor) gösterebilirler.” Bu iki ayette kadının, başını örtmesi emredilmektedir. Namaz kılmak, oruç tutmak nasıl bir emirse bu da öyle bir emirdir. Ama Müslümanlığın ön koşulu değildir. Müslümanlığın ön koşulu tevhiddir. Allah’ın birliğini ve Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul eden kimse muvahhid ve Müslüman’dır. Kur’ân’ın emirlerini uygulamak gerekir. Uygulamayan hatalıdır ama Kur’ân’ı inkâr etmedikçe dinden çıkmaz.

Baş örtüsü takmak bir Kur’ân emrini uygulamaktır. Bunu herhangi bir sebeple uygulamayan, hükmü bile bile inkâr etmedikçe yine Müslüman’dır, “Kur’ân’da başörtüsü diye bir şey yoktur, baş örtüsü erkeklerin baskısı sonucu kadınlara dayatılmaktadır. Böyle bir din hükmü olamaz” gibi laflar eden, Kur’ân’ın buyruğunu reddetmiş ve büyük günaha girmiş olur. Kişi dilerse Kur’ân’a uyar, dilerse uymaz. O kendi tercihidir ama tümden inkâr eder, hatta bununla mücadeleye kalkarsa 1 milyar Müslüman’ın inancıyla mücadeleye girmiş olur ki kanaatimce bunun vebali büyüktür.

 

*yazı arşivden alınmıştır