PEYGAMBERİMİZİN HİÇ KADINLARLA TOKALAŞMADIĞI İDDİASI (2)

(...dünden devam)

Yine rivayetlere göre Peygamber (s.a.v.) Mekke'nin fet­hinden sonra önce erkeklerden, sonra kadınlardan bey‘at almıştır.

Ebu Süfyan’ın karısı Hind de bey’at için gelmişti. Pey­gamber tanıdığı Hind'i çağırdı. Hind Peygamber'in elinden tuttu, ona sığındı. Peygamber:

– Sen Hind'sin, dedi. Hind:

– Allah geçmişte olanları affetsin, dedi.

İbn Ebî Hâtim'in Hz. Âişe'den çıkardığı bir rivayete göre de Peygamber (s.a.v.) bey‘at için gelen Hind'in elini görünce gidip onu değiştirmesini emretmiş, Hind de eline kına yakıp gelmiştir.

Görüldüğü üzere Hz. Peygamber, erkeklerden bey‘at aldığı gibi kadınlardan da bey‘at almıştır. Ve bu bey‘at bir kere değil, birkaç kez olmuştur: ‘Akabe bey‘ati, Medîne'ye geldiği zaman Hz. Ömer vasıtasıyla aldığı bey‘at, Rıdvân Ağacı altındaki bey‘at, bayramda aldığı bey‘at ve Mekke'nin fethi günü aldığı bey‘at. Böylece onun almış olduğu bey‘atlerin sayısı, en az beştir.

Peygamber’in kadınlala hiç musafaha etmediğini söylemek, sadece önyargının eseridir, gerçeklere ayktırıdır.

Daha önce kaydettiğimiz Taberî rivayetinde, Peygam­ber(s.a.v.)in emriyle Hz. Ömer, kadınlardan bey‘at alırken kapının ardından içeriye ellerini uzattığı, onların da içeriden ellerini uzattıkları ifâde edíliyor. Bundan Hz. Ömer'in kadınları görmeden onlarla bey‘at musâhafası yaptığı anlaşılır. İbn Ebî Hâtim'in Şa‘­bî'den rivayetine göre de: "Peygamber (s.a.v.), eline bir kumaş parçası dolamış olarak kadınlardan bey‘at almış (onlarla musâ­faha etmiş) ve onlara: ‘Çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz’ demiş­tir. Bir kadın: ‘Sen onların babalarını öldürüyorsun, evlât­larını öldürmemeyi bize tavsiye mi ediyorsun?’ demiştir" (Câmi`u'l-beyân: 28/80; İbn Kesîr, Tefsîr: 4/353) Üslûptan, bu bey‘atin, Mekke'nin fethi günü alınan bey‘at olduğu ve bu sözü söyleyen kadının da Ebû Süfyân'ın karısı Hind olduğu anlaşılmaktadır.

Şimdi bu rivayetlerden Peygamber(s.a.v.)in, bey‘at esnasın­da erkeklerle olduğu gibi kadınlarla da musâfaha ettiği anlaşılır. Fakat Taberî'nin, Rukayka kızı Ümeyme'den rivayet ettiği bir söze göre bey‘at sırasında kadınlar:

– Ey Allah'ın Elçisi, bizimle musâfaha etmeyecek misin? demişler de Peygamber Aleyhisselâm:

– Ben kadınlarla musâfaha etmem, bir kadına söylediğim söz, yüz kadına söylenmiş gibidir, demiş (Buhârî, Tefsîr: 4/353).

Buhârî ve Tirmizî'nin rivayetlerine göre de Peygamber (s.a.v.) kadınlardan sadece sözle bey‘at almış, bey‘at esnasında eli bir kadının eline dokunmamıştır (Buhârî, Tefsîr: 60; Tirmizî, Tefsîr, Sûre: 60; et-Tâc: 4/260). Başka bir rivayete göre de Peygamber (s.a.v.), elini içinde su bulunan bir kaba sokmuş, sonra onu kadınlara vermiş, kadınlar da ellerini o suya batırmışlar (Mefâtîhu'l-ğayb: 29/308).

Herhalde bazı kimseler bu rivayetlere dayanarak kadınların erkeklerle musâfaha etmesini harâm veya mekrûh saymışlardır. Gerçeği söylemek gerekirse bu rivayetler, kadınların erkeklerle musâfahasının harâm olduğunu göstermez. Çünkü bunların birincisinde Peygamber adına kadınlardan bey‘at alan Ömer'in, kadınları görmeden kapı aralığından elini uzatarak onlarla musâfaha ettiği; diğerinde Peygamber'in kendisinin, eline bir kumaş parçası dolayarak kadınlarla musâhafa ettiği; başka birinde Peygamber'in elini batırdığı suya kadınların da ellerini daldırmaları sûretiyle bey‘at aldığı ve son rivayetlerde ise Peygamber'in kadınlarla musâfaha etmediği anlatılmaktadır ki bunlar arasında çelişki vardır.

(devamı yarın..)