KUR’ÂN’DA İFTİRA BÜYÜK SUÇTUR
Cumartesi, 15 Haziran 2013 00:00

KUR’ÂN’DA İFTİRA BÜYÜK SUÇTUR*

Bir kişinin başka birine hakaret edip ona zarar verdiğini düşünelim. Zarar gören de diğeri hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı ve kazandı. Aldığı para helal olur mu? Tazminatı kazananın, ahirette diğer kişiden başka alacağı kalır mı?

Cevap: Kur’ân’da iftira büyük günahtır. Nur Suresi’nin 4-5’inci ayetlerinde, namuslu kadınları zinayla suçlayanlar, bu suçlamalarını dört şahitle ispat edemedikleri takdirde onlara 80 değnek vurulmasını ve artık bir daha onların şahitliklerinin kabul edilmemesini emretmekte ancak tövbe edip uslananlara karşı Allah’ın bağışlayan ve esirgeyen olduğu vurgulanmaktadır. Allah affettiğine göre kulların da affetmeleri gerekir. Çünkü kul hakkına karşılık olarak ona gerekli ceza verilmiştir. Sonra o kişi tövbe edip uslanmış, iyi hal sahibi olmuştur. Artık bu kimseyi toplum gözünde sürekli suçlu gösterip küçük düşürmek doğru olmaz. Onun şahitlik hakkını geri vermek, itibarını iade etmek gerekir.

Nur Suresi’nin 19’uncu ayetinde de inananlar içinde ifki (uydurdukları suçlamayı) yayanların, dünyada da ahirette de büyük azaba uğrayacakları vurgulanmış ama dünya azabının çeşidi ve miktarı belirtilmemiş, bu husus yöneticilerin takdirine bırakılmıştır. Gerçi söz geliminden, buradaki iftiranın da namuslu kadını suçlama olduğu anlaşılır ama her türlü uydurmaya da ifk denilir (Furkan: 42/4). İnsanın toplumdaki itibarını sarsacak iftirada bulunan kimseye, bugün yasanın belirlediği ceza verilir. Nur Suresi’nin 19’uncu ayetinde, “İnananlar içinde edepsizliğin yayılmasını isteyenler için dünyada da ahirette de acı bir azap bulunduğu” vurgulanmaktadır. Gerçi burada kasıt, namuslu kadını zinayla suçlama iftirasıdır ama her türlü itibar sarsıcı uydurma haberler de bu söylem içine girer.

Eğer kasıt, namus iftirası ise cezası, 4’üncü ayette belirlenendir. Ama başka yönde bir itibar sarsma uydurması ise bunun cezasını yargıç belirler. Mahkemenin belirlediği tazminat cezasını almak, haksızlığa uğrayanın hakkıdır. Ama bu tazminatı almakla hükümlünün, ahiret cezasından kurtulup kurtulmaması, Allah’a ait bir şeydir. Çünkü burada suçlu, iftira ettiği kimseye karşı işlediği suç yanında yalan söylemekle de Allah’a karşı büyük suç işlemiştir. Bu suçun affı Allah’a aittir. Allah, gönülden tövbe edenleri bağışlar. O dilediğini yapar.

 

*yazı arşivden alınmıştır