REGAİB KANDİLİ HAKKINDAKİ UYDURMA RİVAYET
Salı, 04 Haziran 2013 00:00

REGAİB KANDİLİ HAKKINDAKİ UYDURMA RİVAYET

Sayın hocam merhaba yine sizi rahatsız edecem eğer sağlığınız iyi ise bana cevap yazarsanız sevinirim, hocam bir arkadaşın Regaip kandili ile ilgili yorumu beni üzdü, terbiyesizce söyledi dayanamadım, size yazayım dedim,

Söyleşi söyle, Abdullah Bey (Yani Hz. Peygamber’in babası) bu gece hanımını sevmiş, Hz. Peygamben rahme düşmüş, üstelik her sene değişiyor. Aylar senede 10 gün önce geliyor, nerden biliyorlar bu gece olduğunu, diyorlar, ayrıca kutlu doğum haftası da ne oluyor ki diyor, bayağı rahatsız oldum, tamam aslı yoktur da olabilir, ama davranışlar haddi aşmamalı, selam saygı eder sağlıklı günler dilerim...

Cevap: Regaip Kandili diye bir şey yoktur. Hep uydurmadır. Bir tek Kandil vardır, o da Kadir Gecesi Kandilidir. Kadr Suresin'de Kadir gecesinin bin aydan daha iyi bir gece olduğu vurgulanmıştır. O gecenin değeri de Kur'ân'ın o gecede indirilmesinden kaynaklanır. Hz. Peygamber'in Regaib gecesinde anne rahmine düştüğü yolundaki alçakça uydurulmuş sözlerin hiçbir değeri yoktur. Peygamberimiz Regaib Kandili, Berat Kandili, Mi'rac Kandili diye bir Kandil gecesi kutlamamıştır. O, her gecenin en az üçte birini ibadetle geçirirdi. Şimdi namaz kılmayanlar Kandil tebrikleri gönderiyorlar. Bu da kimin işine yarıyor? Cep telefonu operatörlerinin işine yarıyor. Haydi, bakalım yarışıp dursunlar, hayalleri din yapsınlar. Güzel dinimizi geleneklerle karıştırsınlar, bozsunlar. İslam öncesi dönemlerdeki durumlara döndürsünler. Yaptıkları bu en çirkin işi de en güzel sansınlar. Tam Kur'ân'ın dediği gibi: "Yaptıkları kötülükleri güzel sanıyorlar"

Abdullah’ın, bu gece hanımını sevmiş olması ise yalanın en yalanıdır. Kim görmüş, kim söylemiş Abdullah’ın bu gece hanımını sevmiş olduğunu? Abdullah’ın Âmine ile ilişkisi hakkındaki rivayet, bu ilişkinin gece değil, gündüz olduğu izlenimini veriyor. Şöyle ki:

Abdullah, kur’a sonucu yüz deve kurban karşılığında kurban edilmekten kurtulduktan sonra, babası Abdu’l-Muttalib’in, elinden tutup yolda gitmekte olan Ab­dullah’ı gören Nevfel kızı Rukayye –ünlü Nevfel oğlu Vara­ka’nın kızkardeşi–:

– Abdullah nereye gidiyorsun? Sana, senin için kesilen deve­ler kadar deve vereyim, hemen gel seninle yatalım! demiş.

Abdullah o anda babasından ayrılamayacağını söylemiş. Ha­nımı âmine ile birleştikten sonra kendisini arzu eden kadına var­mak istemişse de kadın: “Dün senin alnında bir ışık görmüştüm. O ışığın senden bana geçmesini istedim ama görüyorum ki o ışığı Âmine senden almış. Artık sana ihtiyacım yok!” diyerek Abdul­lah’ın isteğini reddetmiştir.