FURKAN SURESİ 44. ÂYET VE KASAS SURESİ 78. ÂYET (3)
Cumartesi, 04 Mayıs 2013 00:00

FURKAN SURESİ 44. ÂYET VE KASAS SURESİ 78. ÂYET (3)

(...dünden devam)

 

اَلْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَي اَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَآ اَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ اَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ: O gün ağızlarını mühürleriz, elleri bize söyler, ayakları yaptıklarına şâhidlik eder. (Yâsîn: 41/65)

 

41/65. âyette Allah’ın, suçluların ağızlarına mühür vuracağı, onların el ve ayaklarının, yaptıklarına tanıklık edeceği anlatılıyor. Bunun anlamı şudur: O gün suçlular, söyleyecek söz, yaptıklarını inkâra imkân ve fırsat bulamazlar. Ağızları kapanır, bir şey diyemezler. Çünkü organları, yaptıklarını söyler. Yaptıkları işlerin izleri bedenlerinde, el ve ayaklarında görünür. İnkâra kalksalar da suçlarını kapatmağa imkân bulamazlar.

Ellerin, ayakların konuşması ya gerçek konuşmadır; Allah ağızlarını kapatır, ellerine ve ayaklarına konuşma yeteneği verir, konuşurlar. Yahut el ve ayaklarının konuşması, mecâzî bir anlam taşır. Yaptıkları işlerin izlerinin organlarından belli olması, el ve ayaklarının konuşması şeklinde ifade edilmiştir. O gün her şey o kadar açıktır ki suçluların suçları, yüzlerinden, organlarından belli olur.

Şeyh Tantâvî, bu konuda şöyle diyor: Şu yalan ve nifaklarla dolu dünyada insanın utanması, yüzünden belli olur. Yüzün kızarması utanmayı, rengin sararması korkuyu belirtir. Yargıçlar sanığı suçlarken bu durumlarından yararlanırlar. Herkesin parmak izleri ayrı ayrıdır. Kişi işlediği cürümde ellerini suç âletlerine veya açtığı kapıya, öldürdüğü insana değdirmiş ise onun eşya üzerinde kalan parmak izleri, kendisini ele verir. Bu, madde dünyasında böyle olduğu gibi, ruhlar dünyasında da böyledir.

İyi veya kötü, yapılan her iş, yapanın ruhunda bir iz bırakır. Ruh bedenden ayrılıp, olduğu gibi ortaya çıkınca yapılan bütün işlerin izleri, üzerinde görünmeğe başlar. İşte kişinin ruhu, yaptığı her işin yazıldığı bir kitap gibidir. Ruh bedenden ayrılınca bütün işler onda görünür. Kendisine: “Kitâbını oku, bugün kendi hesabını kendin göreceksin!” (İsrâ: 50/14) denilir (el-Cevâhir fî Tefsîri’l-Kur’ân: 17/146).

Hz. Peygamber (s.a.v.), bu noktaya işaret buyurmuştur: “Hasır çöplerinin vücuda yapışıp iz bıraktığı gibi, fitneler (günahlar) de kalblere yapışıp iz bırakır. Hangi kalbe fitne içirilir, sevdirilirse o kalbe siyah bir nokta çizilir. Hangi kalb fitneyi (günahı) kabul etmez, onunla meşgul olmazsa, o kalbe beyaz bir nokta çizilir...” (Müslim, Îmân: b. 65, h. 231; Tirmizî, Tefsîr, sûre: 83; Muvatta’, Kelâm: 18), “Mü’min günâh işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer tevbe eder, vazgeçer, mağfiret dilerse kalbi cilâlanır, temizlenir. Ama günâhı artırırsa siyahlık da artar. İşte Allah’ın Kitâbında: ‘Hayır, yaptıkları işler, kalblerinin üzerine pas olmuştur” (Mutaffifîn: 86/14) dediği pas, bu (günahlardan oluşan) pastır.” (İbn Mâce, Zühd: 29; İbn Hanbel, Müsned: 2/297)

Bu hadîslerden de anlaşılacağı gibi insanın işlediği suçlar, rûhunda izler bırakır. Allah’ın huzurunda bulunan rûhta her şey açık açık görünür. Artık ne dilin konuşmasına gerek vardır, ne de insanın suçunu inkâr etmesine fırsat. Çünkü beden kitabı, yapılanları söyler. Deriler, eller ve ayaklar, kişinin aleyhine tanıklık eder.

*****