ALLAH’A VE PEYGAMBER’E HİCRET NASIL OLACAK? (2)
Perşembe, 04 Nisan 2013 00:00

ALLAH’A VE PEYGAMBER’E HİCRET NASIL OLACAK? (2)

(...dünden devam)

"İnanıp da hicret etmeyenler, hicret edinceye kadar sizin onlarla velâyet ilişkiniz yoktur (sizonların velîsi değilsiniz).” (Enfal: 72) âyeti, hicreti farz kılmıştır. Burada kastedilen hicret, müşriklerin elinde bulunan Mekke'den, Medine'ye hicrettir. Fetihten önce bu hicret farz idi. Ama Fetihten sonra Mekke'den Medine'ye göç anlamındaki özel hicret kalkmıştır. Çünkü artık Mekke İslâm yurdu olmuştur. Ancak mutlak anlamda hicret devam etmekdedir. Allah'ın Elçisi: "Fetihten sonra hicret yoktur, ancak cihâd ve niyyet vardır" (Buhârî, Cihâd: bâbu fadli’l-cihâdi va’s-siyer; Müslim, İmâret: h. 85) buyurmuştur. Bu hadîs artık Mekke'den hicreti kaldırmıştır. Fakat Müslümanlara baskı yapılan her küfür diyarından İslâm yurduna hicret, farzdır. (Tefsîru'l-Kâsimî, 5/1491)

Hâfız İbn Hacer al-'Askalânî'ye göre hicret iki türlüdür. Biri korku diyarından güven diyarına hicret, diğeri küfür diyarından İslâm diyarına hicrettir. Mekke'den Habeşistan'a hicret ve Allah'ın Resulünün hicretinden önce Medine'ye göç, birinci tür hicret idi. Hz. Peygamber'in Medine'ye yerleşmesinden sonra Medine'ye hicret ise ikinci tür hicrettendir. Ama Mekke fethedildikten sonra Mekke'den hicret kalkmıştır. Her küfür diyarından hicret ise devam etmektedir.

Abdullah ibn Ömer'in de belirttiği üzere dünyada küfür diyarı var olup kâfirlerle savaş sürdükçe küfür diyarından hicret de devam edecektir. Allah'ın Elçisi (s.a.v.): "Düşmanla çarpışıldığı sürece hicret devam eder.” (İbn Hanbel, Musned: 5/270)buyurmuştur. Bu hadîse göre hicretin farz olduğu küfür diyarı, savaşın sürdüğü, Müslümanın baskı ve zulüm altında tutulup dinini açığa vuramayacağı ülkedir. Fakat müslümanların, dinî gereklerini yapabildikleri, İslâm ülkeleriyle barış veya ittifak antlaşması yapmış ülkelerden hicret etmek farz değildir. Çünkü oralarda insan, dinini açığa vurmaktan ve dininin gereklerini yerine getirmekten korkmaz. Bugün en geniş anlamıyla özgürlüğün bulunduğu, herkesin inancında tamamen serbest olduğu Avrupa ve Amerika'dan hicret etmek farz değildir. Ama durum değişir, bu ülkeler Müslümanlarla savaşa girer ve buralarda yaşayan Müslümanlar da onların ordularıyla beraber Müslümanlara karşı savaşa zorlanırlarsa o zaman oralardan İslâm diyarına hicret etmek farz olur.

Bir göçün hicret olması için, Allah ve Resulü uğruna yapılmış olması gerekir. Âyette “Allah ve Resulüne hicret” tabiri kullanılıyor. Bunun anlamı: Allah tarafından emredilen ve Resul tarafından tebliğ edilen dinin gereklerini yapmak üzere hicret demektir. Maksat Allah’a gitmek veya Peygamber’e gitmek değil, onlar tarafından getirilmiş dine göre yaşanacak ülkeye gitmektir. Bu amaçla hicret eden, niyetine göre değerlendirilir. Allah'ın Elçisi bu konuda şöyle buyurmuştur: "Ameller (eylemler), niyyetlere göre değerlendirilir. Kim Allah ve Resulü için hicret ederse o, Allah ve Resulü için hicret sevabını alır. Kim de elde etmek istediği dünya malı, ya da evleneceği kadın için hicret ederse onun hicretinin karşılığı da hicret ettiği şeydir." (Buhârî, Vahy: 1; Müslim, İmâret: 33)

* * *