Turan Dursun yolunda giden müfteriler *** Kur’ân’a göre hac zamanı
Çarşamba, 13 Mart 2013 00:00

TURAN DURSUN YOLUNDA GİDEN MÜFTERİLER

Hz. Peygamber’e iftiralarla dolu çürük rivayetlere bakıp bunları gerçek sanarak sarsıntı geçiren, Turan Dursunvari fikirler ileri süren bir okuruma cevabımdır.

Cevap: Size söyleyecek söz bulamıyorum. Belli ki siz ne kadar çürük rivayet varsa hepsini Turan Dursun metoduyla alıp sergilemek suretiyle insanları dinden soğutmaya çalışıyorsunuz. Çok büyük bir iş yapıyorsunuz, hizmetiniz çok büyük. Eğer azıcık iman bulaşığı kalmış insanları da o kıytırık imandan soğutursanız ülke tam huzur içine girer, ortalık süt liman olur. Barış gelir, hırsızlık ortadan kalkar. Domuz bağıyla insanları vahşice öldürenler, yakaladıkları esirleri bedenlerine rastgele kasaturayı sokup çekerek oh! çekenler uslanırlar. Siz de bu hizmetinizin  mükâfatını burada olmasa bile âhirette görürsünüz. Ama isterseniz siz bir kez daha "Gerçek Din Bu"yu okuyun. Fikrinizde sabit iseniz ne diyelim "Sizin dininiz size, benim dinim banadır" derim.

Ama ne kadar uğraşsanız boştur. Biz Peygamber'in âlemlere rahmet olarak gönderildiğine ve gerçekten de rahmet olduğuna inanırız. Siz o hazinenin yerini söylemeyen insanın fırsat bulsa neler yapacağını biliyor musunuz? Onun kayınpederi Huyey haininin, Müslümanları imha etmek için nasıl saldırmazlık ittifakını bozup düşmanla işbirliği yaptığını biliyor musunuz? Kurayza erkeklerinin topluca katledildikleri rivayeti de Kur'ân'a uymaz.. Bu rivayet kitaplarının yazarları, tonlarca yalanı derleyip aktardılar ve barış dinini savaş ve vahşet diniymiş gibi gösterdiler. İşte bu yalanlara inananlar şimdi insanları boğazlamaktan âdeta zevk alan kişileri yetiştiriyor ve acımasızca insanları katletmek için kütlelere saldırıp duruyorlar. Bu yapılanlar asla Kur'ân'a uymaz. Çünkü Kur'ân barışın, hoşgörünün daha iyi olduğunu vurguluyor. "Ceza verecekseniz size yapılan kötülük kadar ceza veriniz ama sabredip affederseniz elbette bu, sabredenler için daha iyidir." (Nahl Suresi: 127) Selamlar.



KUR’ÂN’A GÖRE HAC ZAMANI

Selam güzel hocam, Kur’ân’a göre hac ne kadar süreyi kapsar?

Cevap: Kur'ân'a göre Hac dört günlük bir zamanı kapsar. Arefe günü Arafat'ta durmak, bayram günü haccetmek ve iki veya üç gün Mina'da kalıp şeytanları taşlamak. Asıl hac, Arafat'ta durmaktır ki o da sadece bir gündür. Bunun dışında hac üç aya yayılır, seneye yayılır gibi lafların ciddiyeti yoktur.


 

 

Turan Dursun yolunda giden müfteriler

Hz. Peygamber’e iftiralarla dolu çürük rivayetlere bakıp bunları gerçek sanarak sarsıntı geçiren, Turan Durvari fikirler ileri süren bir okuruma cevabımdır

Cevap: Size söyleyecek söz bulamıyorum. Belli ki siz ne kadar çürük rivayet varsa hepsini Turan Dursun metoduyla alıp sergilemek suretiyle insanları dinden soğutmaya çalışıyorsunuz. Çok büyük bir iş yapıyorsunuz, hizmetiniz çok büyük. Eğer azıcık iman bulaşığı kalmış insanları da o kıytırık imandan soğutursanız ülke tam huzur içine girer, ortalık süt liman olur. Barış gelir, hırsızlık ortadan kalkar. Domuz bağıyla insanları vahşice öldürenler, yakaladıkları esirleri bedenlerine rastgele kasaturayı sokup çekerek oh! çekenler uslanırlar. Siz de bu hizmetinizin  mükâfatını burada olmasa bile âhirette görürsünüz. Ama isterseniz siz bir kez daha "Gerçek Din Bu"yu okuyun. Fikrinizde sabit iseniz ne diyelim "Sizin dininiz size, benim dinim banadır" derim.

Ama ne kadar uğraşsanız boştur. Biz Peygamber'in âlemlere rahmet olarak gönderildiğine ve gerçekten de rahmet olduğuna inanırız. Siz o hazinenin yerini söylemeyen insanın fırsat bulsa neler yapacağını biliyor musunuz? Onun kayınpederi Huyey haininin, Müslümanları imha etmek için nasıl saldırmazlık ittifakını bozup düşmanla işbirliği yaptığını biliyor musunuz? Kurayza erkeklerinin topluca katledildikleri rivayeti de Kur'ân'a uymaz.. Bu rivayet kitaplarının yazarları, tonlarca yalanı derleyip aktardılar ve barış dinini savaş ve vahşet diniymiş gibi gösterdiler. İşte bu yalanlara inananlar şimdi in anları boğazlamaktan âdeta zevk alan kişileri yetiştiriyor ve acımasızca insanları katletmek için kütlelere saldırıp duruyorlar. Bu yapılanlar asla Kur'ân'a uymaz. Çünkü Kur'ân barışın, hoşgörünün daha iyi olduğunu vurguluyor. "Ceza verecekseniz size yapılan kötülük kadar ceza veriniz ama sabredip affederseniz elbette bu, sabredenler için daha iyidir." (Nahl Suresi: 127) Selamlar.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş