Hadislerin dindeki yeri *** Gönül derdi
Pazar, 17 Şubat 2013 00:00

Hadislerin dindeki yeri

Muhterem Hocam Sn. Prof. Dr. Süleyman Ateş,

Şifre ve ebced safsatalarıyla birlikte özellikle 19 sayısına kutsallık yükleyen sizin de tanıdığınız kişi şimdi ‘’tüm hadisler çöpe atılmalıdır’’ diye bir söylem geliştirmeye başlamış. Evet, hadisler arasında Kur’ân ile bağdaşmayanlar vardır, ama bütün hadisler Kur’ân’a muhalefet eder, yaramaz demek bilimselliğe ne kadar sığar? Hud suresinin başında bile Hak Teâlâ (C.C) ayetleri muhkem kıldığını ve kendisinin açıkladığını bunun gerekçesinin de kendisinden başka kimseye kul köle olunmaması şeklindeki ifadedir. Hadisler de Hz. Peygamber (S.A.V) Kur’ân’dan çıkardığı hükümler ki yanlış bir hükümde kendisi uyarılırdı, kısaca açıklamaları Kur’ân’ın pratik hayata uygulamasıdır. Evet, bazı hadisler Kur’ân’ın belirttikleriyle ters düştüğünde alınmaz ama Kur’ân’dan hüküm çıkarılırken değerlendirme amacıyla hadisleri tetkik ve tahkik anlamında bize bir anlamda inceleme sahası da bırakır. Fitnelerin ve yorumcuların git gide arttığı ve şirkin gizli anlamda şirk boyutuyla devam ettiği zamanda, sünneti bir anlamda reddetmek konusundaki görüşlerinizi merak ediyorum. Allah (C.C) size her daim yoldaş olsun. Saygılarımla...

Cevap: Sözünü ettiğiniz zatın kim olduğunu tahmin ediyorum. Kanaatime göre o kişi kendini putlaştırmış, egosunun buyruğu altında hareket eden bir kişidir. Sözlerinin de ciddi bir yanı, ilmi bir değeri yoktur. Bütün hadisler çöpe atılamaz ama onun bu sözü derhal çöpe atılmalıdır. Hadisler konusundaki düşüncelerimi birkaç kez yazmıştım. Özeti şudur: Dinin temel kaynağı Kur'ân-ı Kerim'dir. Hz. Peygamber'in görevi Kur’ân'ı duyurmak ve uygulamaktır. Hadis rivayetleri, Peygamber'in, Kur'ân'ı uygulama tarzını belirtir. Yani bunlar Peygamber'in, uygulamalarıyla Kur'ân'ı açıklamasıdır. Peygamber'in söz ve uygulamaları Kur'ân'a ters olamaz. Kur'ân'ın açık beyanına ters olan sözler, kaynağı ve senedi ne olursa olsun Peygamber sözü olamaz. Ama Kur'ân'ın özet beyanını açıklar mahiyetteki hadis rivayetleri, ravi ziniciri de sağlam ise Kur'ân'dan sonra dinin ikinci kaynağıdır. Kim bunun tersini söylerse onun sözünün bir değeri yoktur. Hatta o kişinin iyi niyetinden de şüphe edilir.


Gönül derdi

Değerli hocam, uzun zamandır aklımı kurcalayan bir konu var ve çevremde beni sizden daha iyi anlayabilecek biri olduğunu sanmıyorum. Amerika'da okuyorum. Benimle aynı sınıfta olan bir kızla o kadar güzel, temiz, her türlü kötü duygulardan arınmış bakışmalarımız oluyor ki hemen hemen her bakışmamızda çok heyecanlandığımı hissediyorum. Allah'ı düşündüğümden daha çok o geliyor. Onu Allah'tan daha çok anmak istemiyorum. Tecrübem de yok, doğruyla yanlışı ayırtamıyorum o yüzden ne yazık ki.

Hocam sorum, geneli düşünürsek insanların yaşadığı aşk acaba Hak sevgisi için bir yol mudur?

Allah'tan daha çok anmaya başladığım birini unutmalı mıyım, yoksa bu duygularımı zamanla kontrol edebilir miyim?

Bir yandan da aileme karşı sorumluluklarım var, kendi hedeflerim var. Öte yandan da belki bu aşk çok güzel sonuçlar doğurabilir diye düşünüyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

Sevgi ve Saygılarımla...

Cevap: Değerli genç, temiz duygularla bir insana (doğal olarak karşı cinse) âşık olmak güzeldir. Eğer bu aşk temizliğinde devam edip ileri dereceye varırsa sonunda hakiki aşka dönüşebilir. Onun için "mecazi aşk, İlahî aşkın köprüsüdür!" derler. Ancak temiz duygularla ve işe cinsellik karışmamak şartıyla. Cinsellik karışırsa o zaman buna aşk değil, şehvet derler. Şehvet insanları alçaltır, aşk ise yükseltir. Şehvet insanı hayvanlık derecesine düşürür, aşk ise meleklik derecesine yükseltir. Allah'ın yarattığı güzeli sevmek, yine onun gerisinde Allah'ı sevmeğe yol açar. Çünkü âşık olduğun güzellik, Allah'tan bir görüntü, bir emanettir. Asıl güzel, bütün güzelliklerin kaynağı olan Allah'tır. En güzel aşk ise Allah aşkıdır. Çünkü tüm fizik güzeller ölür, fakat güzelliklerin kaynağı olan Allah ölmeyen ebedi diridir.

Size tavsiyem, sabretmek, ibadetlerinize devam etmek, derslerinizi de ihmal etmemektir. Uygun görüyorsanız o kızla evlenirsiniz. Ama evlenmeyecekseniz veya böyle bir niyetiniz yoksa dediğim gibi sakın yasak ilişki hevesine kapılma, her şeyden önce de temel görevin olan tahsilini tamamlamaya çalış. Dini görevlerini asla ihmal etme. Allah yardımcınız olsun. En iyi dileklerimle.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş